Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

141 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Mesele çoğu defa suçluluk meselesidir aslında. Bu kitaptan kısa süre önce okuduğum Kesik Bir Baş kitabında da böyleydi. Toplumun çizdiği ahlak kurallarının karmaşıklığı ve kazuistikliği nedeniyle öznenin herhalde bir şekilde bu çizgilerin dışına taşması normaldir. Fakat bunun neticesinde yaşanan suçluluk hissi öznenin psikolojisini kasıp kavurur. Henüz 20 yaşında tifodan hayatını kaybeden Raymond Radiguet'in kısacık ömrüne sığdırdığı eserlerden biri ve en çok bilineni olan İçimizdeki Şeytan, 1923 yılında yazılmış. İsminin orjinali olan le diable au corps Fransızca yaramaz çocukları anlatmak için kullanılan, "şeytanın vücuda girmiş hali" anlamına gelen "avoir le diable au corps" kelimesinden esinlenmiş. Kitabın yer yer otobiyografik bir hava verdiğini söylemek mümkün. Kitabın 1947 yılında yine aynı isimle Claude Autant-Lara'nın yönetmenliğinde filme çekildiğini de söylemeden geçmeyelim. Elimdeki baskının basım tarihi üzerinde yazmıyor. Nadirkitap'ta sıkça yapılan bir alışkanlık olarak, kitapların ilk sayfaları yırtılmış. Bundan öyle nefret ediyorum ki! Genellikle satın alan kişinin isim soyisim imza attığı ilk sayfaları yırtarak kitabı arındırdıklarını zannediyorlar ama aslında künye sayfasını ortadan kaldırarak bizi önemli bir bilgiden yoksun bırakıyorlar. Baskının 2. baskı olduğu kapağında yazdığı için 1989 yılında basıldığını tahmin ediyorum. Yine benimle yaşıt bir kitap! Çeviren ise Mehmet H. Doğan olmuş. Kitabın kapağındaki tablo ise Susan Holefelder'e ait. Kitaptaki Martha karakterine değinmek istiyorum. Martha, tıpkı İntibah'taki Mahpeyker karakteri gibi yazarına direnen bir karakter havası veriyor. Baş karakterimiz onu ne kadar iyi, saf, meleksi tasavvur ederse etsin; Martha'nın insana bir türlü güven vermeyen çelişkileri var. Yazar bunu bilerek yapmış bence. Çünkü kitabın tamamında yaratılan kontrast çocukluk ile yaşlılık arasındaki algı farklılıkları üzerinde. Dolayısıyla bir çocuğun gözünde ilaheleşen aşk öznesinin aslında öyle olmadığını yer yer ipuçlarıyla sezdiriyor yazar. Baş kahramanımızın defaatle vurguladığı bekaret kavramlarına rağmen, aşk öznesinin nerede doğru; nerede yalan söylediği kitap boyunca belirli değil. Raymond Radiguet, erken yaşta renklerin içinde gizlenmiş insanların olduğu ölüme karışıp gitti. Onun erken ölümü Şimdilik kitabının yazarı Muzaffer Tayyip Uslu veya Arkadaş Zekai Özger gibi üzdü beni. Böyle erken ölümlerde hep "yaşasaydı kim bilir neler yazardı" diye düşünceler uyandırıyor. Erken ölümüne rağmen Fransızca entelektüellerin pantheonında yerini aldı. Bu kısa zamana böyle büyük emekle eser sığdırması, kitabındaki şu satırlara öyle çok uyuyor ki: "Genç yaşında öleceğini bildiği için son hızla yaşayan, çalışan insanlar gibi acele ediyor, yanıp tutuşuyordum." (s.117) Ah! Kaderin cilvesi! Erken yaşta öleceğini biliyordu belki de Radiguet. Ah, keşke!
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanRaymond Radiguet · Can Yayınları · 2015227 okunma
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.