Türkler Gelibolu'da yürütülen savaşa rağmen İran'ı işgal etme hedefiyle küçük bir ordu tertip etmeyi başarmıştı. Hikaye yine aynıydı: Kutsal Savaş. Bir de Basra'daki petrolün kontrol altına alınması ve garip bir şekilde ordunun başına bir Alman komutanın atanması meseleleri vardı. Yaşlı Feldmareşal Colmar Freiherr von der Goltz, 1866'daki Avusturya-Prusya savaşına katılmıştı, yani yaşı epey geçkindi. Sonrasında askeri danışman olarak İstanbul'a gelmişti. Denebilir ki burada kendini buldu: Prusyalılar der Goltz'un Gardecon'u olmadığından ve Türklerin ona hiçbir Almana güvenmedikleri kadar güvendiğinden şikayet ediyordu (bu müttefikler arasındaki ilişkiler her zaman sert geçerdi). Der Goltz böylece yeni bir ordunun başına geçmiş oldu ve son derece yetenekli bir genç subay olan Halil Paşa kendisine yardımcı olarak atandı.