Okuduğum üçüncü Eagleton metni. Yazarın argüman üretme kabiliyetini tüm berraklığıyla ortaya koyduğu bir çalışma. Ancak Eagleton’ın üslubunun zor olduğunu tekrar teyit eden bir metin. Kendisi Marksist bir edebiyat eleştirmeni olduğundan metinde kullandığı edebi referansların bazılarını anlamadım. Yazar bu metinde postmodernizmin sevabıyla günahıyla bir şeceresini çıkarmaktadır. Ama nihayetinde postmodernizme karşı takındığı tavır ve aldığı konum son derece eleştirel. Postmodernizmin “dünyayı değiştirme”ye niyetlenmemesinin, niyetlense de başarılı olmamasının sebeplerini kuramsal bir zeminde tartışmaktadır. Postmodernizmin liberalizm ve moderniteyle ilişkisine yaptığı vurguyla onun aslında entelektüel muarızlarından sandığı kadar farklı olmadığını ortaya koymaktadır. Ancak dünyanın yeni durumunda sol teori ve sol politika için postmodernizmin ortaya koyduğu kimi unsurları kullanmanın gerekliliğine de işaret etmektedir. Ancak ona göre bu kullanımın güçlü bir etik ve antropoloji ile desteklenmesi şarttır. Ancak bu şekilde sol’un arzu ettiği politik kaynakları sağlayabileceğini ifade etmektedir.