Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Alfred Adler / Ýaşam Sanatı" Yalnızlık içinde yaşayıp belli yeteneklerden yoksun olan bir insan, eksiklerini çok iyi örgütlenmiş bir toplumda pekâlâ dengeleyebilir. Diyelim ki, bireysel yetersizliklerimiz kalıtsal bir kökene dayanıyor. Bu durumda psikolojiye düşen görev, insanları birbirleriyle iyi geçinecek, doğal güçsüzlüklerinin dışavurumunda bir yumuşama sağlanacak gibi eğitmektedir. Toplumsal gelişmenin tarihinde yetersizlik ve eksikliklerini yenebilmek için insanların nasıl bir araya geldikleri anlatılır. Dilin de toplumun bir buluşu olduğunu herkes bilir; Çocuklar, istekleri karşılanmadı mı, çevresindekilerin dikkatini kendi üzerlerine çekmeye çalışır ve bunu da dilin herhangi bir şekline başvurarak yaparlar. Ama dikkati çekme gereksinmesini duymasalardı, hiç de konuşmayı denemezlerdi. Böyle bir durum da doğum sonrası ilk aylarda gerçekten söz konusudur; anne, henüz konuşmasını öğrenmeden önce, istediğini getirip önüne kor çocuğun. Altı yaşına kadar konuşmasını öğrenememiş çocuklar biliriz. Neden mi? Çünkü o zama na kadar konuşma gereğini duymamışlardır. Örneğin ; Anne ve babası sağır ve dilsizdi çocuğun. Diyelim çocuk düştü de bir yerini incitti, ağlamasına ağlar, ama hık demezdi ağlarken. Çünkü çıkaracağı seslerin bir işe varamayacağını, anne ve babasının nasıl olsa kendisini işitemeyeceklerini bilir, ağlamanın ve bağırmanın gözle görülür belirtilerini sergileyerek anne ve babasının dikkatini üzerine çekmeye çalışırdı; ama ağlaması suskun ve sessizdi. Bu da bize gösteriyor ki, ele aldığımız olguları incelerken, bunların toplumsal yönlerini göz önünde tutmamız gerekmektedir. Kekemeleri incelersek, vakaların büyük çoğunluğunda henüz ilk çocukluktan beri toplumsal uyumlarının yeterli sayılamayaca ğım görürüz. Kekemeler, kendi dışındakilerin etkinliklerine katılma isteğini duymamış, dostluklara ya da arkadaşlıklara da hiç değer vermemiş kimselerdir. Dilsel gelişim başkalarıyla ilişki kurmaların gerektirmiş, onlar ise başkalarının arasına katılmaya yanaşmamış, yani sürdürmüşlerdir kekemeliklerini. Onlarda birbirine karşıt iki eğilime rastlanır: başkalarının arasına karışmak, öbür yandan yalnızlığı aramak
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.