Hâce Abdulhâlık-ı Gücduvânî Hazretlerinden Nasihatler
Silsile-i Sâdât’tan Hâce Abdülhâlık el-Gucdüvânî Kuddise Sirrûh Hazretleri çok sevdiği oğlu Hâce Evliyâ-yı Kebîr Kuddise Sirrûh Hazretlerine şöyle nasihat etmişlerdir:
01- “Vasiyet ederim ki sana ey oğul; bütün hâllerinde ilim, edep ve takvâ üzere olasın!
02- Vasiyet ederim ki sana ey oğul;
03- Fıkıh ve hadîs öğren ve câhil sofîlerden bucak bucak kaç!
04- Namazlarını, mutlaka cemaatle kıl!
05- “(Kâmil mânâda) namaz kılan kişiyi öyle bir havf ve haşyet bürür ki, kendisine ok atsalar bile bir söz söylemez.”
06- “Dâimâ dînin emir ve yasaklarına uymak, ayağı şerîat ve istikâmet seccâdesine koymak, azîmet ve sünnet ile amel etmek, ruhsat ve bid’atlerden kaçınmak gerekir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in sözlerini rehber edinmek, hadis ve sahâbe sözlerini öğrenmek gerekir.”
07- (Burada kastedilen ruhsatlar; mestler üzerine meshetmek, yolculukta namazı kısaltmak gibi Cenâb-ı Hakk’ın kullarına kolaylık için koyduğu şer’î hükümler değildir. Zira Efendimiz Sallâllâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuşlardır): “Allah Teâlâ, yasak ettiği şeylerin yapılmasından hoşlanmadığı gibi, verdiği ruhsatların kullanılmasını da sever.” (Ahmed, II, 108)
08- Burada uzak durulması tavsiye edilen ruhsatlar; kendini mübah olan lezzetlere kaptırmak, gülme ve mizah hususunda aşırıya kaçmak, gaflete dalmak, devamlı tok durmak gibi şeylerdir.
09- “Gâfil insanlarla sohbet etmekten, aslandan kaçar gibi kaç!”
10- “Bil ki, yolun başı tevbedir. Tevbenin mânâsı, Allâh’ın râzı olmayacağı her türlü söz ve fiilden el çekmektir.”
11- “Her zaman abdestli olmak, bu yolun zarurî edeplerindendir. Abdest aldıktan sonra, kerahet vakti değilse, iki rekât “Şükr-i vudû: Abdest için şükür” namazı kılmak da diğer bir edeptir.”
12- “Oğlum, sana vasiyet ederim ki ilim ve edep öğren,
13- Ehl-i beyt ve Ehl-i Sünnet Velcemaat yolundan git!
14- Selef-i sâlihînin (Ashâb-ı Kirâm ve onlardan sonra gelen din büyüklerinin) yolunu öğrenip onlara uy!
15- Takvâ sahibi ol!
16- Geçmişlerin eserlerini oku,
17- Namazlarını mutlaka cemaatle kıl. Ancak, zaruret yoksa imam veya müezzin olma.
18- Fıkıh, hadis ve tefsir ilmi öğren!
19- Cahillerden uzak ol!
20- Şöhretten gücünün yettiği kadar uzaklaş! Şöhrette âfet vardır.
21- Makamlarda da gözün olmasın; dâimâ kendini aşağılarda tut!
22- Dünyanın makam ve mevkiine gönül bağlama, fani şeylere gözünü dikme, sevgine yazık olur.
23- Bütün gayretini, dünyayı talep etmeye harcama!
24- Çok ağla, az gül ve gülerken de kahkahadan tamamen kaçın!
25- Az konuş, az ye ve az uyu!
26- Elinden geldiği kadar halkın hizmetinde bulun!
27- Bu hususta cân u gönülden gayret et!
28- Üstatları, kendi canından azîz bil ve onların hâl ve hareketlerine itiraz edip onları inkâr etme!
29- Duanı da içten ve yalvarıp yakararak yap!
30- Gönlün daima mahzun, bedenin kulluğa güçlü, gözün yaşlı ve kalbin rakik (ince) olmalı.
31- İşin hâlis, duan iltica ve libasın (elbisen) mütevazı, yoldaşın sâlihler, sermayen zahirî ve bâtıni (dış ve iç) din ilimleri, evin mescid ve yakının Allah dostları olsun!
32- Ölçüyü kaçırıp güzel ses dinlemeğe fazla kapılma ki, rûhu karartır ve sonunda nifak doğurur. Böyleyken güzel sesi de inkâr etme ki, onunla okunan ezân ve Kur’ân, ruhları ihyâ eder.
33- Kendini halkın seviyesinde tut. Adının afişlere asılmasını isteme.
34- Mahkeme işlerine pek bulaşma.
35- Tâkat getiremeyeceğin işe kefil olma!
36- Halkın içine fazla girme, hizmetini bitirince hemen kenara çekil. Yalnızlığa alış, tek başına kalmayı sev. Kalp huzurunu her şeye tercih et.
37- Herkese şefkat gözüyle bak. Kimseyi küçük görme.
38- Halkla çekişme. Kimseden nefsin için bir şey isteme. Kimseyi kendine hizmet için çağırma.
39- Halkın seni alâkadar etmeyen işlerine karışma!
40- Fâsık idarecilerle düşüp kalkma!
41- Her hususta dengeyi muhâfaza et!
42- Gâfillerden ve ahmaklardan arslandan kaçar gibi kaç!
43- Fitne zamanları yalnızlığı tercih et.
44- Menfaati îcâbı fetvâ vererek dînin hafife alınmasına sebep olanlardan, mağrur zenginlerden ve câhillerden uzak dur!
45- Çok gülme; hele kahkahayla gülmemeye dikkat et! Çok gülmek kalbi öldürür. Fakat tebessümü de elden bırakma. Zîrâ tebessüm sadakadır.
46- Kendi dışını aşırı bezeyip süsleme; zarif ve sâde giyin. Zîrâ dış görünüşe aşırı îtinâ, iç haraplığından gelir.
47- Münakaşa etme,
48- Kimseden bir şey isteme, müstağnî kal,
49- Kanaatle zengin ol,
50- Vakarını koru!
51- Sende emeği olanlara ve seni terbiye edenlere karşı vefakâr ol, malınla ve canınla onlara hizmet et ve onların hâli ile hâllen! Onları kınayan gâfiller felâh bulmaz.
52- Helâl ye, şüpheli işlerden sakın ve evlenmede takvaya dikkat et. Aksi hâlde dünyaya bağlanır ve o uğurda dinini zedelersin…
·
153 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.