Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

410 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnsanlar şahsi ihtiraslarını, boş işlerle meşgaleleri bir kenara bırakıp arılar ve karıncalar gibi çalışsa dünya nasıl bir yer olurdu diye düşünmüşümdür hep. Çünkü insanın özünde yatan o muhteşem devasa potansiyelini asla kullanmadığını düşünüyorum. En meşhur distopya romanlarından birisi olan bu kitap, diğerleri de 1984 ve Fahrenheit 451 bana göre, bu düşünce etrafında dizayn edilmiş sanki. İnsanlar evlilik ve cinsellik ile dünyaya gelmiyor, suni döllenme ve kuluçka dönemi sonucu 'fabrikada' seri üretimde üretiliyor adeta. Bir takım işlemlerle aynı yumurtadan 72 veya 96 ikiz üretebiliyorlar misal olarak. İkiz, üçüz, dördüz değil, yetmişikiz ve doksanaltızlar... Alpha çift artıdan Epsilon eksilere kadar kalite ve sınıf farklılığında insanlar ta başından kendileri için belirlenmiş vazifelere getiriliyor hatta bunun için eğitim görmüyor, bunun için manipule edilerek 'yaratılıyor'. Ailenin, evliliğin, doğal hamilelik ve doğumun, annelik ve babalık, kardeşlik gibi 'eski adetlerin' bu yeni sisteme uymadığı ve zararlı olduğu için çoktan terk edilmiş. Beslenerek büyütülen hayvanlar gibi bakım ve yönlendirme altında büyüyen çocuklara erken yaşta cinsellik aşılanır ve çocuk yaşta çıplak dolaşan masumlar seks oyunları oynatılarak büyütülür. "Herkes herkesindir" uykularında telkin edilen ve senelerce tekrarlanan bilinçaltı mesajlarından birisidir. Hastalıkların ve yaşlanmanın yok edildiği ve saat gibi işleyen bu mutlu karınca topluluğunda 'üretim hataları' olmuyor değildir. Üstelik 'medeniyet sınırları' dışında vahşi kabul edilen ve eski usuller üzere yaşayan ve çiftleşen topluluklar vardır. Ama bu sistem dışı veya sisteme pek uyumlu olmayan 'defolu' insanlar saat gibi işleyen bu sisteme karşı ne yapabilirler? En ufak bir şansları var mıdır? Ah insanlar keşke karıncalar gibi çalışsa ve birlik olsa düşüncelerimin ruhuna Fatiha okuttu bu kitap. Biraz idealist, ütopist ve hayalci olduğumu kabul ediyorum, ama burada sergilenen senaryo da elbette kaçınılmaz zorunlu sonuç değil, bu yola girilirse başa gelebilecek muhtemel sonuçlardan biridir. Ve hatta benim hayallarimden daha realist bir düşünce. Herşeye rağmen ilgi ve merakla okudum. Distopya denildi mi bilinmesi, okunmuş olması gereken eserlerden olduğunu düşünüyorum. Hala güncel üstelik, çünkü embriyolar üzerinde uygulanan manipülasyonlar bugün deşifre edilen her genimiz üzerinden kolaylıkla uygulanabilir. Ki kaçınılmazlığının korkunçluğu, ister istemez bu konularla yüzleşmeye sevkediyor bizi. Kitapla kalın...
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.498 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.