Arkadaş tavsiyesi ile sürüklendiğim büyük bir hayal kırıklığı benim için. İngiliz edebiyatını severim, Booker ödülüne de değer veririm. Başka bir eseri ile Booker ödülüne aday gösterilmiş, bu romanı da “yazdığı en iyi roman“ olarak tanımlamış bir yazardan beklentimin oldukça altında kaldı. Sarah Waters günümüz yazarı olmasına karşın, romanını uzmanı olduğu 19. yüzyılda kurgulamış. Yüzyılın taşradaki taştan, soğuk, büyük malikanelerinden birinde geçiyor roman; yanı sıra, kömür dumanı ve küller altındaki Londra’da. Waters belli ki epey özenerek, yüzyılın edebiyat anlayışına uygun şekilde karşılıklı uzun diyaloglar, mekan tasvirleri, kahramanlarının iç dünyasına ağırlık veren anlatımı ve bölümlere ayrılmış hikayesi ile bir şeyler yapmaya çalışıyor. 17 yaşındaki Sarah ya da Sue ve aynı yaştaki Maud’un çevresinde dönüyor hikaye. Biri dolandırıcıların arasında, diğeri bir malikanede kendisine pornografik hikayeler okutan garip dayısının yanında yaşayan bu öksüz-yetim iki kızın yolları, bir dolandırıcılık hikayesi sayesinde kesişiyor. Waters 600 sayfa boyunca bu hikayeyi evirip çeviriyor ve yarattığı gizem ile okuyucuyu etkilemeyi hedefliyor. Hakkını vermem lazım: Hikayenin vasatlığına karşın yarattığı merak sayesinde 600 sayfa kolay okunuyor. Ama yanlış anlamayın; bu, “Dünyayı Kurtaran Adam“ı seyrederken duyduğumuz merak: “bu saçma hikaye bize neden anlatılıyor acaba?“. Ancak bittiğinde büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Hikayedeki tutarsız gizem ve ilişkiler hiç detayına girmeyeceğim, zira bu, kitabı okumayı düşünenlere haksızlık olur. Onun da dışında, tekrarları, gereksiz detayları, içi boş diyalogları ile bende bıkkınlık yaratıyor Waters. 19. yüzyıl hayranlığını ve özentisini anlıyorum, ancak zamane Charlotte Bronte’u olma sevdası ile çıktığı bu yolda tel tel dökülüyor. Zira öyle isteyince hemen Charlotte Bronte olunamıyor maalesef; edebi yeteneğin yanı sıra anlatacak güzel bir hikaye bulmak gerek. Waters’da ise ikisi de yok, sadece çaba var. Velhasıl 600 sayfayı bitireceğim diye harcadığım 3 günde birkaç Agatha Christie ya da Sherlock Holmes hikayesi okusaydım kendimi çok daha iyi hissederdim. Naçizane uyarırım.

UstaparmakSarah Waters · Artemis Yayınları · 2009103 okunma

·

274 görüntüleme

Alonso Quijano

@AlonsoQuijano ·

30 Ekim 2023 01:22

kapağı beni okuma diye bağırıyor bence :)

AkilliBidik

@akillibidik ·

30 Ekim 2023 01:29

Doğru:)

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.