Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
1) Ötanazi Okulu Harry Potter kitaplarından biliriz, Büyücülük okulunu.. Buradaki okul ise bambaşka, deneklerin olduğu ölümün kol gezdiği bir okul "Ötanazi Okulu". Kitabın ana karakterleri ise Yeşil ve Gölge.. Yeşil, değerli bir kalbe sahip biri. Herkes bu kalbin peşinde.. Hatta bunun için süikastçi bile tutuluyor. Bilmiyorum nedense, Yeşil'in kalbi, bana Fullmetal Archemist'eki metal kalp taşıyıcısını anımsattı. Yeşil de aynı onun gibi bir kalp taşıyıcısıydı.. Gerçi Yeşil'in kalbi kitapta neden bu kadar değerli onu öğrenmiyoruz, ama kalbi koşmaya, heyecanlanmaya, aşık olmaya hiç dayanamıyor, ona acı veriyor. Gölge, zengin bir playboy.. Boş vakitlerinde arta kalan zamanlarda cinayet işliyor. Kurbanı Yeşil ile yolları da böyle kesişiyor. Nedense Gölge, karakterine de en az Yeşil kadar çok takıldım. Ne yalan söyleyeyim, vicdan yoksulu merhametsizin biri olarak nitelendirirken, Yeşil için kalbini vermeye razı olmasına, hiç akıl erdiremedim. İçimden "tam bir tezatlar yumağı," demiştim. Soğukkanlılıkla insan öldürebilen, merhametsiz bir caninin, nasıl olurda kalbini bir başkasına vermeye kalkar? Açıkçası bana burası hiç inandırıcı gelmedi. Sevgiyi bilmeyen gözünü kan bürümüş birinden bahsediyoruz. Şimdi bana diyeceksiniz, "aşık oldu.." İnanın, onun aşkı kulağa palavra geliyor. Benim bildiğim sevgi; iyileştirir, güzelleştirir, yepyeni hayaller kurdurur. İnsanı mutlu eder. Oysa bizim kitaptaki sevgi ölüm de ölüm.. "Ha şimdi ölecem ha sonra.." Böyle bir durumda insan, sevgisini yaşayıp, hissedebilir mi? Bir de yazarın kitapta klişeleri güzel harmanladığına tanık oluyoruz. Yanında kadın görmeyeceğim kıskanırım seni.. Söylemesem olmaz..içimde kalmasın.. Bir tuhafıma giden de, sadist ruhlu birinden, Yeşim'in "suikastçim," diye aitlik ekiyle bahsetmesi.. Bana çok tuhaf geldi. Ne biliyim aklı olan biri, nasıl böyle bir şeyi kabullenecek? Canın söz konusu.. Can tatlıdır. Seni öldürecek ve sen bunu biliyorsun, sevgilim der gibi süikastçim diyorsun. Kaldı ki kimseyle bunu paylaşmıyorsun. En azından bir 155'i araman gerekirdi.. Her şeyden önce bu nasıl bir çocuk? Babasının ve üvey kardeşlerinin hayatta olduğunu bilipte onlarla yüzleşmeye nasıl gitmez. İlginç.. Tamam anladık, güneş fobisi var. Güneşli günler dışarı çıkamıyor. İyi de o zaman kapalı günler dışarı çıkıp eğleneceğine ailesinin yanına gitse, ne biliyim babasına "senin benimle derdin ne? Beni niye ötanazi okuluna bıraktın? Neden beni öldürmek için suikastçi tuttun? gibi sorularla babasıyla yüzleşse daha iyi değil mi? Ama ne hikmetse.. Biz babamıza kendimiz gitmeyi akıl erdiremiyoruz. Her defasında "baba gel, kalbim beni öldürecek," diye serzenişte bulunuyoruz.. ###Son söz Yazarın izlediği Amerikan filmlerini, okuduğu kitapları harmanladığı bir kurguya tanık oluyoruz. İnkar edemeyiz, okuyucunun dikkatini canlı tutmuş. Ama karakterlerin ruh tahlilerini biraz askıda bırakmış gibi sanki.. Bana kalırsa.. sonuç itibariyle eğer kitapta yer alan mantık hatalarını gözmezden gelirsek, oyalanmak için okuyabiliriz, diyorum. Bir sonra inceleme de görüşmek dileğiyle..
Ötanazi Okulu
Ötanazi OkuluMaral Atmaca · Ephesus Yayınları · 20223,969 okunma
·
1 artı 1'leme
·
4.005 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Adelin okurunun profil resmi
Son seride yeşilin kalbi daha doğrusu yeşilin değil ama neyse oraya girmiyorum. Neden değerli olduğu anlatılıyor. Sebebi: Değerli olan kalp değil teknolojiyle birlikte kalbin içine yerleştirilen bir USB değerli orda ülkenin tüm sırları saklıymış o yüzden değerli.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.