Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Canım, Toprak en sonunda -insan ölünce uzuyorsa- insanın kendi boyundan bir karış uzun, beş karış enliliğinde, bir buçuk metre derinliğinde, insanoğluna yetişiyor. Ama yaşayan insanın, belki yedi sekiz dönüm, belki de biraz daha fazla bir toprağa ihtiyacı olsa gerek. İlk insanların, karada, kendilerine mahsus birkaç dönüm arazileri muhakkak varmış. Bütün anlaşamamazlık belki de kuvvetlinin zayıftan aldığı toprak yüzünden çıkmış. Hâlâ da çıkmakta... İnsanoğlunun en basit, en temiz geçinme yolu, en büyük, en şerefli işi toprak kalmış. Kendi emeğiyle toprağı ekip biçerek, yahut kendinden başka türlü görmediği insanlarla ekip biçerek yaşama tarzı en namuskâr bir çalışma tarzı olduğu bence muhakkak. Bu ne bir çiftlik sahibi olmak arzusu ne de ağa olmak yoludur. Diyeceksin ki, “Bu, yalnız senin hayatın boyunca böyle olur da çocukların, ağır ağır ağa olmaya giderler.” Gidemezler! Oğullarımız bizden daha bilgili, daha müsamahakâr, daha mütekâmil olmaya doğmadan namzettirler. Onlardan korkum yok. Senin toprağı sevdiğini bilirim. Sen basit insanları seversin. Basit, temiz yaşamak, tek gayendir. Ne olur canım? Ne olur? Gel evlenelim. Günün birinde insanların mesut olacaklarını, iyi günler göreceklerini söylerdik. O zaman birbirinden daha güzel meslekler sayar, tahayyül ederdik. Sen bunların içinde en güzelini, bir sürünün başında çobanlığı seçmiştin. Dünya yüzünde bir sürü sahibi olmak gayesiyle değil, bir sürüyü kendi saadetimiz namına idare etmeye memur edilmeyi büyük bir şeref addederdin. Hemen hemen bütün şairlerin bilmeyerek arzular göründüğü, sever göründüğü bu hayata karşı, senin bilerek, severek düşkünlüğün acaba onlarınki gibi nihayet bir arzudan mı ibarettir? Yalan, riya, bir melankoliden başka bir şey değil midir? diye düşünürdüm. Çoban, köpeğinden, bir tepede rastlanmış diğer bir çobanla, ağasından başka dünyası olmayan bir zavallı adamdır. Belki zaman zaman şairdir. Belki zaman zaman hasta yahut açtır. Başka insanların sürüsünün doğurduğunu görmekle bahtiyardır. Dünya yüzünde bugünkü çobanın mevkii, senin belki de bir üniversite tahsilinden sonra yapacağın çobanlıktan bambaşkadır. Yine de mesleklerin en temizi, en güzelidir. Ben sana, ideal bir çobanlık teklif edeceğim. Burada küçük, miri[65] tepeler var. Otları, yoncaları dizlerime çıkıyor. Koyunlar, her yerde olduğu gibi, burada da melüldür. Evet, sürü bizim ama etraf köyler de bizim sürüden istifade edebilecek vaziyette. Hem ne olursan olsun... Nasıl olursa olsun, zengin olmamıza imkân yok, korkma! Hiçbir şey çalmış olmayacağız. Allah'a karşı değil, insanlara karşı, en az günah işleyen biz olacağız; bu muhakkak! Gel, yalvarırım! Seni seviyorum, evlenelim. Fahri.”
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
16 görüntüleme
nejla güldalı okurunun profil resmi
miri[65] : Devlete ait olan, devlet malı olan.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.