Birçok ebeveyn kendilerini sürekli bir değiş tokuş sürecinin içinde buluyor. Buna "gardiyan-mahkum" yaklaşımı adını veriyorum; bu yaklaşımda gardiyanın çocuğun hareketlerini yakından gözetlemesi gerekiyor. Mahkûm rolündeki çocuk doğru ya da yanlış herhangi bir şey yapıyor. Gardiyan rolünü oynayan ebeveyn de karşılığında onu ya ödüllendiriyor ya da cezalandırıyor. Kısa süre içinde mahkûm kendi davranışlarını düzeltmekte gardiyanın kontrolüne bağımlı hale geliyor.
Ödül-ceza sistemi, çocuğun kendi kendini kontrol etme potansiyelini eriterek, öz disiplini öğrenebilme kapasitesine de ket vurur. Başarısı tamamıyla gardiyanına bağlı bir kuklaya dönüşen çocuk, içsel motivasyon yerine dışsal motivasyonu öğrenir. Bitmeyen bir manipülasyon döngüsünde her iki taraf da birbirine zarar vereceğinden yıllar geçtikçe kimin gardiyan kimin mahkûm olduğu da bulanıklaşır.