Başarının ne anlama geldiğine ve sistemin ne kadar bozuk olduğuna bağlı olabilir.
Bazı insanlar, başarıyı kendi hedeflerine ulaşmak veya kendi değerlerine uygun yaşamak olarak tanımlayabilir. Bu durumda, bozuk bir sistem içinde bile başarılı olmak mümkün olabilir.
Ancak, başarıyı toplumsal bir kabul veya onay olarak tanımlayan insanlar için, bozuk bir sistem içinde başarılı olmak daha zor olabilir.
Çünkü bozuk bir sistem, adaletsizlik, yolsuzluk, baskı veya şiddet gibi sorunlar yaratabilir. Bu sorunlar, bireylerin başarıya ulaşmasını engelleyebilir veya başarıyı anlamsız kılabilir.
Bozuk bir sistem içinde başarılı olmaya çalışmak, bireysel bir direniş veya toplumsal bir değişim için bir motivasyon kaynağı olabilir.
Örneğin, Nelson Mandela, Güney Afrika’da ırkçı apartheid rejimi altında yaşarken, başarılı bir avukat ve aktivist oldu. Mandela, bozuk bir sistem içinde başarılı olmaya çalışarak, hem kendi özgürlüğü hem de ülkesinin özgürlüğü için mücadele etti. Mandela’nın örneği, bozuk bir sistem içinde başarılı olmaya çalışmanın mantıklı ve anlamlı olduğunu gösteriyor yani.