Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Üstinsan ve cambaz
Ben size Üstinsanı öğretiyorum. İnsan aşılması gereken bir varlıktır. Onu aşmak için ne yaptınız? Varlıkların hepsi kendilerinden üstün bir şey yapmışlar. Peki ya siz! Bu devasa çıkışın inişi olmak, insanı yenmek yerine hayvanlara mı dönüşmek istiyorsunuz? Insana göre maymun nedir? Komik bir hayvan, ya da acı verici bir utanç mı? Üstinsana göre, insan da öyle olacaktır. Solucandan evrimleşip insan oldunuz. Ancak sizinbpek çok yanınız hâlâ solucan. Bir zamanlar maymundunuz ve hâlâ bir insan, her maymundan daha maymundur. En bilgeniz bile koca bir uyumsuz; bitkilerle görüntulerin geçişimi. Ama ben bitki ya da görüntü mü olun diyorum size? Bakın, size Üstinsanı öğretiyorum! Yeryüzünün anlamıdır, o. İradeniz, Üstinsan yeryüzünün anlamıdır, buyursun. Kardeşlerim, sizlere yalvarıyorum, yeryüzüne bağlı kalın. İnanmayın size dünya ötesi umutların sözünü edenlere! Onlar bilerek ya da bilmeyerek zehir saçanlardır. Hayatı hor görenlerdir onlar, küflenip zehirlemiş kişiler. Yeryüzü de bıkmıştır onlardan. Bırakın gitsinler! Bir zamanlar, Tanrıya karşı işlenen günah, en bağışlanmaz günahtı. Şimdi Tanrı öldü, onunla birlikte günahkarlar da öldü. Şimdi en bağışlanmaz günah yeryüzüne karşı işlenendir: Bu bilinmezliği yeryüzünden üstün tutmaktır! Bir zamanlar can, gövdeyi aşağılardı. Bu aşağılanma en yüce şeydi: Bedeni sıska, tiksinç ve aç görmek isterdi can; kendinden, yeryüzünden böylece kurtulmayı hayal ederdi. Ah, bu canın kendisi cılız, iğrenç ve açtı. Bu canın en büyük tutkusu, işkenceydi! Kardeşlerim sizlerde bana söyleyin; bedeniniz, canınız için ne diyor? Can; yoksulluk, kir ve bir dinginlik öyle mi? Kirlenmiş bir nehirdir insan. Kirli bir nehri içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi. Dinleyin, Üstinsanı öğretiyorum size: Bir denizdir o, onda kaybolabilir sizin büyük hor görmeleriniz. Yaşayabileceğiniz en büyük şey nedir? Büyük hor görme saatidir. Mutluluğunuzun bile size iğrenç geldiği saat, aklınızın ve erdeminizin. Dediğiniz zaman: "Benim mutluluğum ne ki! Yoksulluk, kirlenmişlik ve zavallı bir dinginliktir, o. Ancak varlığı kendisi halkı çıkarmalı mutluluğum!" Dediğiniz zaman: "Benim aklım ne ki! Aslanın, av özlediği gibi mi özlüyor bilgiyi? Yoksulluk, kirlenmişlik, zavallı bir dinginliktir o!" Dediğiniz zaman: "Benim erdemim nedir ki? Beni henüz delirtmemiş. Bıktım, usandım iyilik ve kötülüğümden! Sürekli yoksulluk, kirlenmişlik, zavallı bir dinginlik." Dediğiniz zaman: "Benim doğruluğum nedir ki? Ben ki ne ateşim, ne de kömür. Oysa doğruluk hem ateştir, hem de kömür!" Dediğiniz zaman: "Benim merhametim nedir ki! Merhamet, insan severlerin çakıldığı çarmıh değil mi? Ama benim merhametim çarmıha çakma değildir!" Böyle dediğiniz olmadı mı hiç? Hiç böyle haykırmadınız mı? Ne olurdu, duysaydım bir haykırışınızı! Göklere günahlarınız değil, yetingenliğiniz haykırıyor. Günahınızdaki alçalış haykırıyor göklere! Nerede diliyle sizi yalayacak şimşek? Aşılanacağınız delirmişliğiniz nerede? Bakın, size Üstinsanı öğretiyorum: Şimşek ve delirmişliktir o! Zerdüşt konuşmasına devam ederken kalabalıktan biri bağırdı: "İp cambazını yeterince dinledik; bir de kendisini görsek!" Bütün herkes Zerdüşt'e güldü. Bu sırada ip cambazı başladı oynamaya; çünkü sözlerin kendisine söylendiğini zannetti.
·
256 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.