Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gö-z-el
Hakk suretidir alem-i imkan ile Adem, Bundan güzeli nerde ki Cennet'te mi sandın?¹⁷⁷ TDK Türkçe sözlüğünde Göz: 1. Görme organı, basar. 2. Bazı deyimlerde, görme ve bakma. 3. Oda. 4. Bakış, görüş. 5. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak. 6. Delik, boşluk. 7. Çekmece. 8. Terazi kefesi. 9. Nazar. 10. Sevgi, ilgi, gönül bağlantısı. 11. Ağacın tomurcuk veren yerlerinden her biri. 12. Bölüm, hane. 13. Bazı yaraların uç bölümü.¹⁷⁸ Sözlükte ayrıca göz bağlantılı "Atasözleri, Deyimler veya Birleşik Fiiller" başlığı altında 215 madde bulunuyor. Ayrıca 109 birleşik kelime¹⁷⁹ sıralanmış. Gönül sözüyle başlayan 52, görmek fiiliyle alakalı 189 ve yine göz- kökünden türetilmiş göstermek'le ilişkili 41 maddeyle karşılaşıyoruz. Göz ve gözle ilgili kelimelerde bu yoğunluk, konumuz bağlamında Türkçedeki çeşitliliğin göstergesidir. Güzellik kavramını, "Türkçenin Kökleri" yazımızda vurguladığımız kavramsal çerçeveden yola çıkarak değerlendirmeye çalışacağız. ... Gözel-güzel kelimesinin göz- anlam kökünden türediğini biliyoruz. Türkçe, gözün temel işlevi olan görme eylemini - ses kökündeki yücelik ve yükseklik yönelişine bağlar. Bu niteliklerin gözle görülebilmesini ise gönül bağının eseri olarak görür. Böylece güzel görüşünü aşkın bir kaynakla ilişkilendirir. Türkçe bakmak ve görmek sözlerinin kök anlamları dikkate alındığında, gözün bakışının varlığın güzelliğine yöneldiği anlaşılır. Bu tavır görmenin ilk adımı olan bakma eyleminin içeriğine işitme, dokunma, tatma, hissetme ve hatta sevme gibi anlamları da yükler. Göz kelimesi Türkçede anlam genişlemesiyle suyun doğduğu kaynak manasında geçtiği gibi, gönül bağlantısı tarif etmek için de kullanılır. Nesnel olarak taşrayı tarayan görme eylemi, Türkçede yaşayan varlık anlayışına göre esasen içeriden (öz) kaynaklanmaktadır. Sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyü Ben taşrada arar idim ol can içinde can imiş¹⁸¹ Burada kişi kendi ışığı ile görmektedir. Varlığın, kişisel görüş alanına girmesiyle bakma eylemi gerçekleşiyor. Yani önceden kişinin görüş mesafesi dışında kalan yokluk alanı, yoğunluğun çözülmesiyle varlık alanının görüş ufkuna giriyor. Burada görme eylemi öznel bir yaratma faaliyeti üstlenir. Dolayısıyla görmek yüksek ve aşkın nitelikli bir bakış açısının sonuncunda gerçekleşir. Bu aşamada gözlem derinliğinin, göz kelimesinde yüklü anlama doğru yürüdüğü görülüyor. ¹⁷⁷ Ken'an Rifâî, İlahiyatı Kenan: İlahi ve Manzumeler, Cenan Eğitim ve Kültür Vakfı, İstanbul 2013, s. 188-189. ¹⁷⁸ Türkçe Sözlük, Hazırlayan Şükrü Haluk Akalın, Türk Dil Kurumu Yayınları, İstanbul 2011. ¹⁷⁹ Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu ¹⁸¹ Seyyid Muhammed Nur, Mısrî Niyâzi Divânı Şerhi, Esma Yayınları, İstanbul 2016, s. 344.
Sayfa 129 - ost Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇENİN GÜZELLİĞİ
·
517 görüntüleme
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
Nur'ül Arabî, Varidat şerhinin ardından yine merceğime takıldı. Hayırlısı.
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
Öyle sanırdım ayrıyam dost gayrıdır ben gayrıyam Benden görüp işiteni bildim ki ol cânân imiş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.