Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsanelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den görülebilen ufuklar dört kardeşin büyüklerine göz kırpıp duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağırıyordu. O ve İlyas, küçük olan ikisi, henüz kendilerine uğur getirecek süslü kalyetaları bile seçmemiş, bir akşam limana demir atıp seherde yola çıkar gibi kaderlerini etkileyecek zarif kadırgaları beklemeye bile başlamamışlardı.