İnancın karşı koyulmaz cazibesini görüyoruz. Reddetsen de, inanma isteği ağır basıyor. İnandığının ardından sürüklüyor seni hayat. İnandığın; bazen yaradana olan inancın, bazen bir kadına, bazen bir şehir efsanesin, bazen ise gücü ele geçirebileceğine… Her ne ise, o inanç, peşi sıra sürükleyiveriyor seni. Eğer kör inançsa… Sonu hayal kırıklığı… Boynun bükük… Aynı yollara geri sürükleyiveriyor seni hayat….
Tam da böyle bişeydi bu eser. İnandığının aslında bir hayal, bir kör inanç olabileceğinin resmiydi… Hayal kırıklıklarının resmiydi…
