"Bir devletin ve sistemin kuruluşundaki ruh yaşadığı, kutsandığı derecede istikbale emin adımlarla yürünür."
.
.
.
İlber Ortaylı , okumayı sevmeyen bir millete verilebilecek en güzel 100. Yıl hediyesini vermiş, öyle ki muharebeler, milli mücadele kadrosu ve Cumhuriyet'in kuruluş sürecine dair her yaş grubunun bir solukta okuyabileceği kadar açık ve anlaşılır geniş bir özet sunmuş bizlere. Bazı kısımları birkaç kere hatırlatmış, bence bu bölümler bir türlü gerçek tarihi öğrenmek istemeyen, hatta işine gelmeyenler için özellikle tekrarlanmış. Malum, okuyarak değil dizilerden tarih öğreniyoruz, sonra da oyuncuların heykelini dikiyoruz.
Bilindiği üzere tarih okumaları genelde göz korkutur, detaylar sıkıcı gelir, bu nedenle de çok okunmaz. 
Cumhuriyet'in Doğuşu özellikle bu tür okuyucu için mükemmel bir kitap, hem tarihi bilgiler yer alıyor, hem güncel olaylar değerlendiriliyor, hem de saptırılan ya da tartışılmaya devam eden konular açıklığa kavuşturuluyor. Örneğin Lozan, On İki Ada, Ermeni Tehciri, camilerin ahır yapılması(!), İkinci Dünya Savaşı ve ekonomik buhran gibi konular hâlâ cehaletle yaşayan kitleye direkt olarak hitap ediyor. Yine aynı tür okuyucu için 30 Ağustos Zaferi'nin her yıl neden kutlanması gerektiği ve Çanakkale'nin bize ne kazandırdığını hatırlatıyor. Bunları hatırlatma sebebi ise, bizim sahip çıkmaya yetersiz kaldığımız tarihimize başkalarının sahip çıkması. Yani çok mühim.
Kısacası abartılı bir övgüden, destansı tasvirlerden bağımsız; gerçek tarihi ve bu tarihi yaratan kişileri anlatan; kurucu değerlere geri dönmeyi, asla Cumhuriyet ruhunu kaybetmemeyi hatırlatan mükemmel bir eser.
Mutlaka okuyun ve okutun.
·
186 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.