Öncelikle kitap hakkında duygularımı söylemek istiyorum ki kitap beni aşırı derecede sardı yani anlatım tarzı,anlattığı şeyler,konusu,ana teması hatta yer yer yapılan bilimsel veya felsefi açıklamalar dahil beni hiçbiri sıkmadı ve acayip derecede aldı götürdü. Kitabı okurken resmen Martin Eden’i gözümün önünde görücek kadar güzel betimleme ve tasvir yapılmıştı kitapta. Gelelim kitabın içeriğine öncelikle; Martin Eden aslında çok zeki ancak hayattaki yaşamı sebebiyle genelde cahil ve kültürsüz olan sadece arada bir şiir kitabı okumayı seven bir karakter. Martin, bir olay olup Ruth ile tanıştıktan sonrasında Ruth’tan ilk görünüşte etkilenip ve aşık olup hayatını Ruth’a yakışır olmak için köklü bir gelişim yapmak için artık her türden kitap okuyor ve araştırıyor. Ancak Martin bu süreçte kendini Ruth’a göre şekillendirdiği için ve bir süre sonra Ruth’un onu istediği türe benzeyemeceği için çelişkiler yaşamaya başlıyor tabi Ruth kesinlikle klişe bencil bir zengin kızı. Hayatında sürekli maddiyat görmedi ve anne babasının da sürekli onu bu şekilde şekil aldırması sebebi ile o da Martin için bu şekli düşünüyor ancak Martin her ne kadar cömert ve iyi kalpli biri olsa bile yaşadığı coğrafya,yaşadığı hayat ve karakter farkı sebebi ile Ruth’u neredeyse hiç anlamayıp ve anlamaya çalışmayıp kendi yolundan şaşmıyor yani demem o ki bence hem Ruth hem de Martin ikiside kendilerini birbiri için düzeltmek ve yontmak yerine bencillik yapıp kendi isteklerini dayatıyorlar. Bu sebeble de sonunda Martin ve Ruth ayrılıyor. Sonrasında Martin hayal ettiği her şeyr kavuşuyor ve Martin’in artık maddi anlamda durumu iyi olduğunu gören Ruth ailesinden dolayısı ile Martin’e gidiyor ancak Martin artık hayata dair,yaşamaya dair hiçbir şey hissetmeyen bir boş bedenden ibaret. Ne kadar istediklerine ulaşsa dahi kendini bulunduğu ortama adapte edememesinden , her şeyi çok biliyorum yapmasından ve aynı Ruth gibi diğer insanları kendi fikirlerini benimsemesini istediğinden ötürü küçük görüp onlardan iyice tiksiniyor ve bu da onu yalnızlaştırıyor. Sonunda da aslında bu kadar hayat dolu bir insanın yapmaması gereken bir şeyi yapıyor. Aslında duygusal bir yapım olmasına rağmen Martin için üzülmeme rağmen ağlamadım çünkü Martin’i bağlayan hiçbir şey kalmadığından dolayı çok daha acı çekicekti o yüzden sonu bana göre mantıklıydı mutsuz sonları sevmesem dahi mantıklı bir mutsuz son olmuş.

Martin EdenJack London · Koridor Yayıncılık · 202090,6bin okunma

·

173 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Beyza yıldız