Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kırmızı duvarlı evler
Kırmızıdan neden nefret ettiğimi yazacağım. "Kırmızıyı hiç sevmiyorum ben!" diye yazmaya başladı Nevin. "Üstüme üstüme gelen duvarlarla aynı renk olduğu için..." O sırada kapı çalındı. Telaş içinde açmaya gitti annesi. Az sonra babasıyla beraber içeri girdiler. "Yemek hazır değil mi daha" diye gürledi adam. "Hazır" dedi anne. "Hemen getiriyorum." Babası, her akşam olduğu gibi, masanın orta yerine kırmızı şarap şişesini koydu. Bardağını doldurup içmeye başladı. "Babamın geceler boyu içtiği kırmızı şaraptan nefret ettiğim için..." Kıpkırmızı, kanlanmış gözlerini Nevin'e dikti baba. "Sende sözüm ona ders çalışıyorsun ha!" dedi. "Ne işe yarayacaksa..." Duymamış gibi, yazmayı sürdürdü Nevin: "Babamın içkiden kanlanmış gözlerinin rengi kırmızı diye..." Babası içeri seslendi: "Gel buraya kadın! Nerede kaldı şu zıkkım?" Annesi, elinde yemek tenceresiyle içeri girdi. Baba, yerinden fırlayıp okkalı bir tokat attı anneye. Parmakları annenin yanağında kıpkırmızı bir iz bırakmıştı. "Babamın beş parmağının, annemin yanağındaki iz kırmızı olduğu için..." Yetmemiş gibi bir tokat daha attı baba. Annenin dudağının kenarından kan sızıyordu. "Annemin yarılan dudağından akan kanın kırmızısını nasıl sevebilirim?" Diye yazdı Nevin. Öfkeyle Nevin'e döndü baba. "Bitmedi mi senin ödevin?" "Bitti babacığım, son cümlemdeyim." Ve noktayı koydu: "Ben kırmızıyı hiç ama hiç sevmiyorum! Çünkü o nefret, şiddet ve mutsuzluğun rengi..."
Sayfa 122Kitabı okudu
·
400 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.