Her şey zehirdir, önemli olan dozdur.
İlacı zehirden ayıran şey dozdur demiş Paracelsus. Buna kitap okumak da dahil. Okumayı sevmek ile çok kitap okumak arasında hiç bir bağlantı yoktur. Okuduğunuz hatta okuduğunuzu sandığınız yüzlerce kitaptan gerçekten alıntılamaya değer cümleler mi alıntılıyorsunuz? Ya da öğüt niteliği taşıyan veya çok çarpıcı bir şekilde duvar gibi önünüze çıkıp kafanızı çarpmanıza neden o olan hangi cümleden ders çıkarıp da hayatınıza uyguluyorsunuz? Çok kitap okumanın hayatınıza kantitatif olarak sadece sayısal veri sunması haricinde gerçekten kaçımız bunu kalitatif olarak işliyoruz? Doldurduk kitaplıklarımızı, fotoğraflarını çekip “ne çok”u kanıtladık. Alkış aldık. Beğenildik. Buraya müthiş cümleler yazıp, binlerce (!) takipçiden yüzlerce beğeni aldıktan sonra o gün beğeni sayısı ile gurur duyduğumuz o cümle ile kalbini kırdığımız kişinin karşısına geçip, hatta geçemeyip :))) son sürat kırıldığı yerden incitmeye devam ettik?! Konuşurken, yazarken özellikle dünyanın en iyi insanı olduğumuz kandırmacasından vazgeçsek mi acaba? Düşürün dozları, arının biraz. Sonra gerçekten okuyun..
··
5,3bin görüntüleme
Çok haklısın temelde ne kadar çok kitap okuduğun önemli değil ne kadarını hayatına uygulayabildiğin önemli. Okuduklarınla önce kendini sonra da çevreni değiştirebiliyor musun? Yoksa hala aynı yerde isen dün ki senle bugün ki sen arasında bir fark yoksa aynı hataları yapıp yapıp duruyorsan ki kitapların bir çoğu yazarların tecrübe ve deneyimlerinden oluşur hiç bir şey okumamışsın demektir. Bir tarayıcı edasıyla sayfaları tarayıp en altı kalın puntolu cümleleri seçim arşivlemekten başka bir şey yapmamışsın demektir. :)
Son zamanlarda yüksek takipçi sayısına sahip kişilerin bazı alıntıları dikkatimi çekmişti, esasen ona binaen de yazmıştım. Elbette her okuduğumuzu uygulamamız mümkün değil hatta bazen eski tecrübelerimiz, yaşanmışlıklarımız veya duygularımıza da ayna olabilir bir çok şey. Ama sene içinde 100 kitap okuyacağım gibi bir hedefle çıkıp sonra “ Yemek yedikten sonra dışarı çıktım “ gibi cümlelerle sırf yapmış olmak için alıntı yapmak veya bir gün önce yaşatılan tüm kötü duygular hiç olmamış gibi, gerçekten güzel bir cümlenin söyleyen sayesinde anlamsız kalması.. söyleyebileceğim o kadar şey var ki bu konuda. Şikayetçiyim de ama kime ne!? :)) Kendi kendime naçizane söylenip duruyorum.
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.