Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

29 Haziran 1967'de, lsrail Askeri Komutanlığı, Arap Bele­diye Meclisinin dağıtıldığını haber verirken, Doğu Kudüs Bele­diye Başkanı Ruhi El-Hatib'e yazdığı resmi yazıda Arap temsil­ ciliğinin bundan böyle olmayacağını «bildirmekle kesbişeref eylediğini» söylüyordu. Hemen ardından, Arap bankaları kapa­tıldı; paralarına el kondu. Kentin her yanında İsrail parası ge­çerli oldu, İsrail vergi sistemi uygulanmağa başlandı. Tüccarlar, zanaatkarlar ve meslek sahiplerinin işgalcilerden resmen izin almaları zorunluluğu kondu. Devlet okulları İsrail eğitim prog­ramını izlemekle görevlendirildi. Mahkemelerde İsrail yasaları uygulanmağa başlandı. Böylece, Kudus toprağı, mülkü, ekonomisi ve Kudüs yurttaşı yoğun bir Yahudileştirme çabası içine sokuluyordu. Bir İsrail yöneticisi «önce toprağa el koyuyoruz; yasalar onu izliyor» demişti.İsrail propagandası el konan bazı özel topraklar için yüksek tazminat ödendiğini ileri sürüyor. Herhangi bir ödemenin sözkonusu olduğu durumlarda, rakam çoğu kez 1948 yılı değerini aşmıyor ki, bu da düpedüz bir göstermeliktir. Yoksa, İsrail buldozerlerinin Araplara ait yapıları her fırsattan yararlanarak gelişigüzel yıktıkları artık bilinmelidir. Bazan çar­şıya, pazara gitmiş olan bir aile dönüşünde, konutunu yıkılmış buluyor, durdurma emri için Belediye Başkanıyla görüşmeğe gi­den ev sahibi geri geldiğinde gene aynı sonuçla karşılaşıyor. Direnen Araplar, çoğu kez, konutlarının önce giriş basamakla­rının sökülüp atıldığını, sonra sırasıyla bahçe, kaldırım, hatta odaların bir kısmının yıkıldığını görüyorlar. Boyun eğmeyenler üstünde baskı, hatta işkencelere başvuruluyor. Bugün, boldozer yeni Kudüs'ün neredeyse bir simgesi olmuş durumda.
Sayfa 26
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.