Yüzünü ufkuma tut çocuğum
Ben buradan gideceğim
Yüreğim kaldırmıyor artık bu yükü
Evler ağırlığımı taşımıyor
Yılların ağından toplayıp düşlerimi
Ömrümü bir su gibi yollara dökeceğim.
Kimseler anlamak istemeyecek biliyorum
Bunalmış bulutların bu sırasız sağanağını
Bir sen varsın güvenebileceğim
Bilen anlayan bağışlayan
Gökyüzü kadar engin
Elini alnıma koy çocuğum.
Yıllardır yankısız aynalara
Düşmekten aşındı yüzümün çizgileri
Sesim yitirdi sevincini
Örselendi dilimin inceliği
Yanlış yüreklere söz düşürmekten.
Odalar odalar odalar…
Emdi ömrümün ışığını, köreltti
Tedirgin bir gölgeye dönderdi beni
Yüzünü yoluma tut çocuğum
Ben buradan gideceğim
Dağıtsın sesinin buğulu rüzgârı
Dünyayı daraltan bu yapışkan sisi
Üfle soluğunu yüreğime
Konuş çocuğum.
Susan bir türküyüm nicedir
Evler çarşılar içinde
Duruşum gurbet yürüyüşüm el
Gülüşüm hayat kırgını, kapalı, yarım
Kederim uzak insanlara…
Yaşamak bu iğdiş göklerde buruşuk
Yağmuru alınmış bir güz bulutu
Al, rüzgârının mavi kanatlarına
Beni ülkene götür çocuğum.