Gönderi

-Sizinle bir mesele hakkında görüşmek istiyorum. -Ne meselesi? -Heykel meselesi. -Ne heykeli? -Bir heykelimi diktirmek istiyorum. -Nereye? -İstanbul'un Sarayburnu semtine. -Hilâfet merkezine heykelinizi diktireceksiniz, öyle mi? -Evet! -Böyle bir şeye neden ihtiyaç duydunuz? -Heykel sanatın ve medeniyetin icabıdır. -Paşa! Biz sana heykel diktirmen için yardım etmedik. -Hizmetlerimin gelecek nesiller tarafından hatırlanmasını istiyorum. O zamana kadar paşaya pek aldırmayan ve onun sözlerine mümkün olduğu kadar kısa cevap vermeye çalışan Bediüzzaman birden durdu. Paşanın tavrının heykele fetva istemek olduğunu, Ankara'da kaldığı takdirde bunun gibi daha pek çok menhiyata fetva vermesi gerekeceğini anlayınca hiddetlendi. Ona dönüp şahadet parmağını yüzüne doğru uzattı. -Dinle Paşa!.. -Söyle. -Büyük Ku'rân'ımızın en büyük hücumu heykellerle putlaradır. Müslümanların sanat icabı sayılan heykelleri ise hastahaneler, mektepler, yetimhâneler, mâbedler, yollar, köprüler ve bunun gibi hizmet âbideleri olmalıdır.
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.