Tomris Uyar'in Elele dergisindeki unutulmaz yazıları ile derginin Eylül 1980 sayısından itibaren her ay bir sanatçı, bir aydınla görüşerek, 80'li yıllarda erkeklerin kadına ortak bakış açısını ortaya koymaya çalışmıstır. Altan Er- bulak, Nehar Tüblek, Ferruh Doğan, Menga Ertel, Tan Oral, Turhan Selçuk, Çetin Altan, Sait Sökmen, Şahin Kaygun, Omer Uluç ve Halit Refig ile yapılan söyleşi ve röportajlar yer almaktadır. Kitabın son kısmında da bir zamanların türk pop müziği ve caz sanatçısı Ayten Alpman ile yapılan röportaj yer almaktadır. Bir başkadır benim memleketim youtube.com/watch?v=m-Mb2xR... Alıntılar Kimi düşünürler, sevginin belli bir varlığı sevmekle başladığına inanırlar. Bütün hayvanlardan önce belli bir hayvanı, bütün insanlardan önce o insanı. Bu tanımdaki doğruluk payını yadsıyamayız, ama "başlamak" sözcüğünün altını çizmekte de büyük yarar var. Bir tek varlığa ya da nesneye kapalı kalan, yalnız onu sevmekle yetinen, dıştaki dünya'yı, yaşamayı hiçe sayanların sevgisini "gerçek sevgi" olarak nitelendiremeyiz. Olsa olsa "kara sevda" gibi hastalıklı bir ad yakıştırabiliriz bu tür sevgiye. Ünlü Nazi önderlerinin, bir yanda toplu kıyımlar, sabotajlar, yangınlar düzenlerken, bir ırkı yeryüzünden silip süpürmeye çabalarken kullandıkları elleriyle öte yanda narin çiçekler yetiştirdiklerini biliyoruz, klasik müzik dinlediklerini de, sevdikleri kadınlarla birlikte ölüme gittiklerini de. sayfa:94 Türk edebiyatında kadının hep bir çift kişilik olgusu olarak ele alındığını belirtmeye çalıştım. Ya yuva yıkan bir kışkırtıcıydı kadın ya da kutsal, cinsellikten yoksun bir kadın-ana... sayfa:188 John Kennedy'nin de dediği gibi "Bir ulusun büyüklüğü en zayıf yurttaşlarına takındığı tavırdan belli olur." Ama ABD saldırgan İsrail'in yanağını okşamaktan da kaçınmayan bir devlettir sayfa:221 Ünlü romandaki Anna Karenina, Rus toplumunda yani bir Hıristiyan toplumda yaşar. "Ilk günah" kavramının benimsendigi bir toplumda. Onun tragedyası, o yüzden kendi ruhuyla açmaza düşmesinden kaynaklanır. Çevresindekiler günah içinde debelendikleri halde, Anna Karenina, kendi bireyine, kendi değerlerine ters düştüğünü anladığı an canına kıyar. Oysa Aşk-ı Memnu'daki Bihter, bir İslam toplumunda yaşamaktadır. Bu toplumda "ilk günah" kavramı yoktur. Bihter, ancak gizli ilişkisi açığa çıktığında, yani toplumsal bir suç haline geldiğinde bocalamaya başlar, cezasını çekmeye itilir. Çünkü İslam dini, toplumsal kurallara öncelik tanıyan bir dindir. sayfa:346

Aşkın Yıpranma PayıTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 201960 okunma

·

80 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Malkoçoğlu