Hep seni düşünmekten kimsenin yüzüne bakmadım.
Canım #orhanveli öyle severim ki kendisini. Nahit hanıma yazdığı mektupları büyük bir merakla ve ilgiyle okudum. Keşke Nahit hanımdan gelen mektuplar da olsaydı onları da okusaydım dedim. Mektupları okumayı ayrı bir seviyorum çünkü mektup yazan yazarlar onları baskıya sunmak için bir kaygı gütmüyor. En saf ve duru cümleler ile yazıyorlar. Süslü püslü kelimeler gerek kalmaksızın.
Genel anlamda ben kitabı sevdim ama Nahit hanım kendini çok bir geriye atıyor gibi geldi bana. Orhan Veli aşkından yanıp tutuşuyor Ankara'ya gidebilmek adına kırk takla atıyor ama Nahit hanımda tık yok. Bilmiyorum aynı zamanda evli bir kadın onun mu ağırlığı var üstünde yoksa arkadaşça bir sevgi mi bilemedim. Orhan Veli kadar sevmediği kesin ama ben onu anladım. Onca yoksulluk içinde aşkını görmek için çırpınıyor adam. Soğuklar geliyor üstüne alacak paltosu yok giyecek botu yok. Yaşama tutunmak için çabalayıp duruyor. Şiirler yazıyor baskıya veriyor. Dergi gazetelere yazıyor ama hak ettiği değeri yaşarken görmüyor işte. İnsanları yaşarken değerli kılalım öldükleri zaman değil.