"Saat kaç?"
Hasan Riza Soyak yanıt verdi:
"Saat 07.00 efendimiz
Artık sürekli "Saat kaç?" diye soruyor, Hasan Rıza da "Saat 07.00 efendimiz" diye saati tekrar ediyordu. Bu karşılıklı konuşma birkaç kez yinelendi.
Odadakiler bunu, henüz aklı başında, komaya girmemiş diye yorumladılar. Fakat o anda belki gözleri kararıyor, saati göremiyordu. Onun için aklının yerinde olup olmadığını, saati öğrenmek suretiyle anlamak ve kendini kontrol etmek istiyordu.
Son "Saat kaç?" sorusunun ardından birdenbire kendini arka üstü yatağa attı. Aynı anda da fena halde bir titreme başladı. O kadar titriyordu ki adeta dişleri birbirine vuruyordu. O sırada yetişmiş olan Doktor Neşet Ömer'le Doktor Abravaya, gereken müdahaleyi yapıyorlardı. Neşet Ömer bir ara Atatürk'e seslendi:
"Dilinizi göreyim efendim!" Dilini yarıya kadar dışarı çıkardı. Neşet Ömer yeniden seslendi:
"Biraz daha uzatınız efendim!" Doktor Neşet Ömer'e baktı.
"Vealeykümüsselam!" diyerek gözlerini kapatıverdi.