Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
46 günde okudu
Ya şimdi ya hiçbir zaman. İşte Oblomovluk!
Gonçarov, Ştols-Oblomov karşıtlığında eski ve yeni Rusya’yı, Doğu’yla Batı’yı karşı karşıya koymuştur. Bu iki çocukluk arkadaşı hiçbir zaman birbirini anlamayacaktır ve birbirlerine her zaman şaşarak bakacaktır. Ana fikir, Oblomov’un yaşamını ve toplumu eleştirel bir gözle inceleyerek, bireyin kendi yaşamının pasif bir gözlemcisi olarak kalması ve harekete geçmemesi durumunda, zamanın ve fırsatların kaybedilebileceği fikrini vurgular. "Oblomov" romanı dört ana bölümden oluşur: Oblomov'un hayatının farklı dönemlerini ele alan "Çocukluk ve Gençlik," "Oblomov," “Oblomov’un Aşk Serüveni”” ve "Oblomov'un Ölümü" bölümleri. Her bir bölüm, ana karakter İlya İlyiç Oblomov'un yaşamının farklı dönemlerini ve evrelerini ele alır. Birinci bölümde Oblomov’un karakteri ve içsel hesaplaşmaları detaylı olarak ele alınıyor. Tembelliğinin altında yatan çevresel faktörler ve yetiştirilme tarzı geçmişle gelecek arasında köprü kurularak işleniyor. ‘Oblomov’un Rüyası’ adlı bölümde de rüyasında geçmişi tekrar yaşayarak onun şu an neden bu durumda olduğunu anlayabiliyoruz. Oblomovka’da yıllardan beri zenginlikle gelen burjuvazi yaşamın oluşturduğu rahat yaşam ana karakterimizi de etkisi altına almıştır ve durumlar kötüleşmeye başlayınca ne yapacağını bilemez bir durumdadır. Sürekli düşünür ve plan yapar fakat bu planlarını eyleme geçirme gücünü kendinde bulamaz. Aktif yaşam ona ölüm gibi gelmektedir. Evlerine gelen farklı karakterdeki ziyaretçilere başına gelenleri anlatmak ister fakat pek umduğunu bulamaz. Her arkadaşının ortak bir partiye kendisini davet etmesi de bizim tembelliği felsefe edinmiş karakterimiz tarafından hep sert bir hayır ile karşılık bulur. Bu bölüm, kitabı ilerde şekillendirecek olan eski dostu Ştols’un yurt dışından dönmesiyle sona erer. İkinci bölüm, "Oblomov" romanının temel kısmını oluşturan bölümdür. İkinci bölümde, İlya İlyiç Oblomov'un yetişkinliğinin başlangıcını ve yetişkin hayatındaki tembellik, isteksizlik ve hareketsizlikle dolu yaşamını ele alır. Oblomov, bu bölümde bir dizi diyalog, iç monolog ve olaylarla tanıtılır. Kendi evi olan Oblomovka'dan ayrılıp Petersburg'a taşınır ve bu büyük değişiklik onun yaşamında önemli bir dönüm noktasıdır. Bu bölüm romanın temel kısmını oluşturur. Oblomov'un karakter analizi ve onun çevresinde gelişen olaylar daha ayrıntılı bir şekilde sunulur. İlya İlyiç Oblomov'un iç dünyası, düşünceleri ve duyguları da bu bölümde daha fazla incelenir. Romanın ana teması olan Oblomov'un tembellik ve hareketsizlik halini, ikinci bölümde daha fazla detayla görürüz. Kitabın bu bölümü, Oblomov karakterinin ve onun hayatının nasıl bir değişim geçirdiğini anlatır. Kendi evi olan Oblomovka’dan ayrılıp Petersburg’a taşınır ve bu büyük değişiklik onun yaşamında önemli bir dönüm noktasıdır. Kitabın bu bölümü, Oblomov karakterinin ve onun hayatının nasıl bir değişim geçirdiğini anlatır. Üçüncü bölüme geldiğimizde eski dostu Ştols’un arkadaşı Oblomov’u değiştirme çabalarına tanık oluruz. Kendisini aile dostları Olga Sergeyevna ile tanıştırır ve ona arkadaşını kabuğundan çıkartması görevini yükler. Ştols yurt dışına gittiği zaman da Oblomov, Olga ve teyzesinin evlerine sık sık gitmeye başlar ve zamanla Olga’ya duyguları oluşur. Bunda Olga’nın gençliğinin verdiği tazelik ve sesinin etkileyiciliği çok etkili olmuştur. Zamanla Olga da Oblomov’a duygu beslemeye başlar ve uzun sayfalarca bu aşkın gelişimi anlatılır. Olga, Oblomov’u kısa sürede olsa uyuşukluğundan kurtarmayı başarmıştır fakat bu sürekli olmaz ve doğrusunun bu ilişkiyi sonlandırmak olduğuna karar verir. Kendini bu adamla gelecekte harcanmış olarak görmeye başladığı için bu kararı vermiştir. Oblomov da bu süre içinde onun kendisine layık olmadığını, gözünün henüz açılmadığını, gerçek aşkı bir gün bulacağını söyleyerek birkaç kez ayrılmayı denemiştir. Bunda da ilerde haklı çıkacağını görecek ve Olga adına mutlu olacaktır. Dördüncü ve son bölüme geldiğimizde Oblomov’un eski yaşamına yani Oblomovka’daki tembel yaşamına geri döndüğünü görüyoruz. Ruhsal olarak gelişim sağlasa da fiziksel olarak başladığı yerdedir. Ev sahibinin kardeşi Agafya Matyevna ile yeni bir hayat kurmasına hatta bir de çocuğu olmasına rağmen hareketsiz yaşamından hiç ödün vermez. Bu da onu zamanla ölüme götürür. Yaşam tarzından kaynaklı iki kere inme geçirir ve sonunda sessiz sedasız göçüp gider. Bu süre içerisinde Ştols ve Olga aşkı gerçekleşir, Oblomov çocuğuna arkadaşı Andrey Ştols’un ismini koyar ve Andruşka’yı ölümünden önce eski dostlarına emanet eder. Agafya sık sık oğlunu ziyarete çiftliğe gitse de kendi evinin işlerinden vazgeçip de sürekli onlarla yaşamak istemez. Ştols, Olga ve Agafya üçlüsü eski dostlarını uzun süre ağlayarak anarlar ve hatırası Andruşka’ya çok güzel bir gelecek sunarlar. Kitabın en sevdiğim ve en rahatladığım kısmı Alman Ştols sayesinde üçkağıtçı İvan Matveyeviç ile Tarantyev’in foyalarının ortaya çıkması oldu. Tarantyev, son çırpınışlarını yapmak için Oblomov’u son kez ziyaret etti ve eskiden tanıdığı tembel, uyuşuk Oblomov’un değiştiğine suratına yediği şamarla çok güzel tanık oldu. Goncharov, detaylı betimlemelerle karakterleri ve sahneleri canlandırır, derin içsel monologlarla karakterlerin düşüncelerini ve duygularını açıklar. Romanımızla bazı benzerlikler taşıyan romanlara değinecek olursak; “Suç ve Ceza” (Fyodor Dostoyevski): Dostoyevski’nin bu ünlü romanı, toplumsal sorunlar, suç ve ceza, ahlaki ikilemler ve insan psikolojisi konularını ele alır. “Oblomov” gibi, bu roman da Rusya’nın sosyal ve kültürel yapısına eleştirel bir bakış sunar. Gregor Samsa (“The Metamorphosis” - Franz Kafka): Gregor Samsa, bir sabah böceğe dönüşmesi sonucu yaşadığı değişimi ve kendini kabullenmeme durumunu anlatır.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.