Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Gönderi
cevdet çaldağın da dediği gibi; vatan büyük bir aşktır, doyulmaz sevdadır.
kurtuluş savaşında batı cephesinin iki yanı adlı bu kitap pınar güven editörlüğünde bir araya getirilmiş olan cevdet çaldağ ve ibrahim ethem tuncelin kurtuluş savaşı batı cephesinde aldığı notların kitaplaştırılmış hali.
bu iki kişiden cevdet çaldağ kurtuluş savaşı sırasında batı cephesinde subay olarak görevli iken diğer kişi olan ibrahim ethem tuncel ise kurtuluş savaşı sırasında batı cephesinde afyonkarahisar ve bilecik mutasarrıflığı görevinde bulunmuştur.
birbirinden habersiz olarak aynı dönemde yaşayıp şahit olduklarını kağıda geçiren bu iki kişinin anıları sayesinde kurtuluş savaşı batı cephesinde yaşanan olaylara iki farklı yönden bakabiliyoruz.
(buna gönderme yapan kitabın adına da selamlar.)
kitabın yazarlarına ve içeriğine tekrar dönelim.
1898de vanda dünyaya gelen cevdet çaldağ I. dünya savaşı sırasında vanın ruslar tarafından işgali nedeniyle ailesi ile birlikte diyarbakıra gider. burada olduğu sırada annesi ve kızkardeşini kaybeden cevdet çaldağ ve ailesi daha sonra konyaya giderler. askeri liseden mezun olduktan sonra cevdet çaldağ I. dünya savaşı ve kurtuluş savaşında çeşitli cephelerde savaşır.
kurtuluş savaşı sırasında makineli tüfek subayı olarak görev alan cevdet çaldağ eskişehirin işgalcilerden arındırılması ve anzavur isyanının bastırılması, I inönü, II. inönü, kütahya muharebesi ve sakarya meydan savaşı sırasında bu görevini layıkıyla yerine getirmiştir.
sakarya meydan savaşında görevli olduğu zaman, 11 eylül 1921 tarihinde yakınına düşen obüs mermisi nedeniyle yaralanan cevdet çaldağ üç ay boyunca bacağının içindeki mermi parçasının kendisine yaşattığı acıyı çeker. kendisine bu acıyı ona kimin çektirdiğinden ve devamında hastahanede başına gelenlerden bahseder cevdet çaldağ.
tedavi altına alındığı ankara cebeci hastahanesinde sekiz ay boyunca çektiği sıkıntılardan, tedavi sürecinden, kendisinin hastahanedeki görevlilerce ölü zannedilip ölü koğuşuna taşınmasından bahseder cevdet çaldağ.
bunun yanında cevdet çaldağ tedavi gördüğü hastahanenin hijyenik olmamasından, bakımsızlığından, doktorların kendilerine karşı olumsuz muamalelerinden de rahatsızdır. bu rahatsızlığında da haklıdır, zira o kurtuluş savaşı sırasında farklı cephe ve şehirlerde düşmanla savaşmış bir subaydır, hem öyle bir subaydır ki on beş günlük eşini konyada bırakıp cepheye askerlerinin yanına dönecek denli vatansever ve fedakar bir subay. kendisinin bu fedakarlığı kendisine verilen istiklal madalyası ile taltif edilmiştir gerçi ama o yine de hastahanede maruz kaldığı durumdan şikayetçidir. bu şikayetini dönemin erzurum milletvekiline yazar cevdet çaldağ, mektubu mecliste okunduktan sonra hastahaneye kazım özalp gelir ve hastahanedeki görevlilere sert bir şekilde gerekenlerin yapılmasını emreder. daha sonra burada başından farklı olaylar geçen cevdet çaldağ önce konyadaki kızılay hastahanesine geçer oradan da taburcu olup evine döner.
kitabın diğer yazarı olan ibrahim ethem tuncel ise anılarında afyon, karahisar, uşak, akşehir (günümüzde konyanın bir ilçesi) bölgelerinde işgalci yunan ordusunun buraları işgal etme korkusu yaşayan halkından, buraların yer yer işgal edildiği dönemlerde yaşananlardan bahseder. bahsedilen yerlerden civar köylere giden bölge halkının I. inönü II. inönü savaşlarında kazanılan galibiyetler ile köylerine dönmelerinden, bu süreçte yaşananlardan da bahseder ibrahim ethem tuncel.
bunların yanında ibrahim ethem tuncel bölgeye işgal amaçlı gelen yunan ordusunda yer alan askerlerin ve bunlardan güç alan bölgedeki bazı müslüman ve gayrimüslim halkın bölgede yaşayanlara yaşattıkları üzücü olaylardan da bahseder. yunan ordusuna ürün satıp yer kiralayan bölgenin tacirleri, yunan ordusunun teslim olun temalı bildirilerini halka okuyan bölge halkı insanları, yunan ordusu bölgeden çekilirken, ''yunan buradan çekilip gitmiyor, sadece yorgun olan bu yunan birliği başka bir yunan birliği ile yer değiştiriyor.'' şeklinde asılsız haberler yayarak bölgeden kaçmak için kendilerine zaman kazandırmak isteyen işgal ordularının işbirlikçileri...
128 (bunun 20+ sayfası görsel) sayfadan oluşan, bu iki kişinin anılarının toplamından ibaret kitabın içindekileri size böyle uzun uzun yazdığımı düşünerek kitabı okumama gerek kalmadı diye düşünmenizi de istemem.
zira kitap benim bu kuru anlatımıma kıyasla o dönemde yaşadıklarını anlatan kişiler tarafından daha bir duygu dolu dille daha bir yoğun şekilde yazılmış. bunun yanında kitapta gerek anlatıcıların muhatap olduğu gerekse şahit olup da anıları arasına geçirdiği diyalogları da buraya aktarmadım, ki anı gibi bir yazın türünde diyalogların varlığı bence okuyucu için ve yazın türünün kendisi için de önemlidir.
yine bu dediğime ek olarak anı sahibi olan bu iki kişiye, onların ailelerine dair fotoğraf ve kendilerine ait resmi evraklardan oluşan bir albüm de var kitapta.
kurtuluş savaşında görev almış nice kahraman arasında bulunan bu iki kişiye ait anıların yer aldığı bu kitabın daha fazla okunması, bu iki kişinin ve bu iki kişi gibi olan nice kişinin de türk toplumunca tanınıp bilinmesi naçizane dileklerim arasındadır.
yazımı cevdet çaldağın da anısının sonuna yazdığı yazı ile bitireyim;
''uzun bir süre iki destekle (koltuk değneği) yaşadım. sonra birini bırakabildim. sevgili eşimin koruyucu gücü, candan bakımı, beslemesi hele hele o büyük sevgisiyle beslemesi beni umulmayacak hızla kendime getirdi. sevgili eşime hayatım boyunca minnettarım. yeni bir hayata başladığım zaman baston kullandım. hayatımın sonuna kadar da bastona bağlı kaldım. çünkü sağ bacağım beş santim kısa kalmıştı, topaldım. vücudumun pek çok yerinde önemli yara izleri, oyuklar vardı. hasta olduğum zaman iğne yapılacak yer bulmak zor olurdu. ama en önemlisi onurlu bir hayatım, istiklal madalyam vardı. bu onurlu madalyamı hayatım boyunca göğsümde gururla taşıdım. hayatımı ve ailemi kimseye muhtaç olmadan ve onurlu şekilde yaşadım ve yaşattım. hayatın acı, tatlı cilvelerinden yılmadım.
benden sonra gelecek nesillere örnek olmak üzere bu hatıralarımı gençlerimize sevgilerimle armağan ederim.
çaldağ tepesinde, çaldağ savaşlarında yaralandığım için soyadı olarak da çaldağ'ı aldım. benim gururumdur. ankarayla polatlı arasında çaldağ anıtı vardır.''
Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi'nin İki YanıCevdet Çaldağ · İş Bankası Kültür Yayınları · 201652 okunma
··
1 artı 1'leme
·501 görüntüleme
bu arada pdf için için tekrar teşekkürler 
Poyraz Ayrıç 🙋♂️🤝🙂
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.