Gönderi

Reisi "Kabbala" nâmındaki Yahudi mezhebini meydana getiren fikirlere saplanmış bir Yahudi iken bilähare müslümanlığa dönen Abdullah ibni Sebe'dir. Öyle anlaşılıyor ki Ali'nin yüksek irfan ve olgunluğunu bazı kimseler, haz medememiş ve velayetindeki olgunluklardan şaşırarak garip saçmalıklara düş müştü. Abdullah ibni Sebe, Ali'nin insanî büyük mazhariyetini, Buda ve Brahman'larla Hıristiyanların anlayışları şeklinde kabul ederek: "Ali ilahi" mezhebini icad etmiştir. Ona göre Cenâb-ı Hak, Ali'ye hulûl etmiştir. Nasıl ki Iblis, Muavi ye'ye etmiştir. İşte görülüyor ki tecelli ile hulûl karıştırılmış ve ortaya Zerdüşt mezhebi konulmuştur. Buna rağmen Abdullah ibni Sebe'nin mezhebi doğrudan doğruya Zerdüşt'ten değil, Kabbala denilen yahudi mezhebinden alınmıştır. Bu mezhebin Zerdüşt diniyle münasebeti olmak lazım gelir. Hazret-i Ali, İbni Sebe'yi Medine'den kovmuştu. Şehadetinden sonra Ibai Sebe, İmam-ı Ali'nin ölmediğinden, göklere çıktığından, şimşek ve yıldırım olduğundan bahsetmiş ve çok taraftar kazanmıştır.
Sayfa 296
·
83 views
Gizem okurunun profil resmi
her menfi durumun arkasinda bir yahudi parmağı olması
Gizem okurunun profil resmi
Bu rivayete göre Abdullah ibni Sebe gayet akıllı ve geniş kültürlü bir haham olup İmam-ı Ali ile yaptığı konuşma larda mağlup olmuş ve İslâmiyet'i kabul etmiştir. Bu sebeple Ali'ye karşı büyük bir hürmet hissi besliyordu. Bir gün Hazret-i Osman devrinde Emeviler'le gö rüşürken faziletli sahabeler hakkında söz geçer. Emeviler ve onlara tabi olanlar. ashabdan on onbeş kişiyi zikretmiş, fakat Ali'yi unutmuşlar. İbni Sebe Ali'nin faziletlerinden dem vurmuş, reddedilmiş, bunun üzerine: "Gafiller! Beşeriyette kendisine bir fazilet mevkii veremediğiniz Ali'ye, sizi ibâdet ettireyim!" demiş ve sözünü tutmuştur.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.