- Nasıl? Poker bilmiyor musunuz?
Cemile başını yukarı kaldırarak:
- Aah! demişti, bilmem.
- Bakara da bilmiyor musunuz?
- Çocukluğumda oynardım.
- Maşallah! Çocukluğunuzda bakara mı oynardınız?
Tahsin Bey de ona hayretle bakıyordu. Cemile daha söylerken bir yanlışlık yapmış olduğunu hissettiği için tekrar kızardı:
- Şey... dedi, yanlış anladım galiba. Nasıl dediniz?
- Bakara.
Kelimesindeki “b” harfinin farkında olarak güldü.
- Hayır, dedi, bilmem.
Tahsin soruyordu:
- Ne anladınız?
Cemile bu defa sunî bir surette gülmeye çalışarak:
- Ben, dedi, makara anladım...