Muzaffer İzgü Bugün biraz çocukluğumuza dönelim istedim. Kimileri için okuduğu ilk kitap olma özelliği taşırken kimileri için de hatırlarda rol oynamış bir oyuncudan söz edeceğim.
Muzaffer İzgü, mizahi diliyle de bilinen önemli bir isimdir, edebiyatımızda. Ele alacağımız 10 kitaplık bir seri içerisinde, köyden kente göç eden Ökkeş'in hikâyesine ortak oluyoruz. Yaşamı kırsalda ailesiyle ve komşularıyla geçen bir çocuk, kent yaşamının karmaşasına, diline, işleyişine tanık olurken İzgü, okura da farklı noktaları gösteriyor.
Ağızın kullanıldığı noktalar, Ökkeş'in kendisine yeni gelen birçok şeye karşı olan tutumları, başından geçenler, okura eğlenceli anlar yaşatmaktadır. Güldürü ögesinin olmasının ve olay örgüsündeki doğallığın, karakterin tarafımızca benimsenmesinde büyük bir rol oynadığı kanısındayım.
Ancak gerçek anlamda yapılan çoğu mizahta bir alt mesaj vardır. Burada da İzgü, bizlere toplumsal farklılığı, gerçekçi ve eğlenceli bir yolla oluşturduğu olay örgüsünde gösteriyor. Babası mevsimlik işçi olarak şehre giderken de gelirken de tepede yolunu gözleyen, küçük bir şey için dahi aylarca beklemesi gereken çocuklarla her şeye sahip çocuklar arasındaki farka neden olan etkenlerin güzel bir şekilde aktarıldığını söylemek mümkündür. Eserin derinlerine indiğimizde yetişkinlerin fark edeceği daha birçok şey olacaktır elbette ama eminim ilkokul, ortaokul yıllarımızda bizler nasıl severek okuduysak şimdi de çocuklar yine aynı şekilde sevecektir.
Velilere de naçizane tavsiyemdir: Çocuğunuzda okumayı alışkanlık seviyesine dönüştürebilmek için doğru kitabı bulmanız önemlidir. Belki bu seri birçok çocuk için doğru kitap olabilir.
