Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ESKİDEN bir şahıs terfi ederek vezir oldu mu, onun bir dairesi, halkı teşekkül ederdi. Bunlar Kethüda, Divan Efendisi, Kaftan Ağası, Tütüncübaşı, Kahvecibaşı, İç Ağalar, Hazinedar, Karakulaklar, Çuhadarlar, Selâm Ağası, Aşçıbaşı, Kilercibaşı, Kavasbaşı, Dilbaşı, Tüfenkçibaşı, Mehter Heyeti, v.s... Bunların da emrinde 5-10 adam olduğundan bir Osmanlı veziri (paşası) nin emrinde askerlerinden başka takriben 150-200 adam bulunurdu. Vali, bulunduğu vilâyetin vüs'atine[para gücüne]göre asker besleme salâhiyetine de sahip idi. Bu askerin miktarı 2.000'den, 4.000'e çıkarıldı. Bir Osmanlı paşası, küçük çapta bir padişah, bir derebeyi idi. Tıpkı şahsına ve emrine bağlı asker bulunduran eski Roma generalleri gibi. Osmanlı paşaları da şahıslarına, emirlerine bağlı askerler bulundururlardı. Böyle bir idare tarzının mahzurları, padişahların kuvvetli olduğu asırlarda pek belli olmamıştır. Fakat XVII'nci Asırdan sonra, bunun mahzurları ortaya çıkmıştır. Askerlerine güvenen vezirler, beyler padişaha kafa tutarak bulundukları yerin derebeyi kesilmişlerdir.
Sayfa 107 - Emel Yayınları
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.