Hep böyle olmaz mı? erkekleri salonda bırakıp mutfağa gitmez miyiz? vatanımıza, doğal ortamımıza dönmenin huzuru. neden bir de mutfakta sorulur hal hatır? "nasılsın?" daha kısık ve doğrudan bir sesle, gerçeği duymak ister gibi, salonda ki yalanları değil.
kendi dilimizi konuşmanın sevinci bu. hiçbir erkek bilemeyecek bunu; yüzümüz gerçek biçimini alır fayansların önünde.
nasılsın? bir dilimiz var bizim. birbirimizin cümlelerini destekleyerek sürdürüyoruz konuşmayı. ne tanışmak, ne dürüstlük... yorgunuz çünkü. sen benim sözlerimi alırsın kucağına, ben seninkilere başımı yaslarım. onların yanına dönmeden önce yaralarımızı merhemliyoruz aslında, anlasana.