Gönderi

160 syf.
·
Not rated
Her insanın bir hikayesi vardır. Ve biz bu hikayeyi kişinin kendisinin yazdığını düşünürüz. Bunu düşünürken insanın bir seçim şansının olmadığı çocukluğu hesaba katmayız. Kader değil de ailelerin seçimidir çocuklukta yaşananlar. Ve bazı hikayeler o çocuklukta sıkışır kalır. İlerliyorum zanneder insan, yıllar geçtikçe büyüyorum... Halbuki o travmalar sessiz bir şekilde ortaya çıkmak için tetikleneceği zamanı bekler. İşte o günlerde anlar insan; eğer geçmişinde bir cehennem saklıysa, aslında hiç büyümemişsindir. Hasan, Selim'in içindeki zehiri farkedince anlatıp rahatlasın, penceresini açsın, biraz nefes alsın istedi. Bulundukları ortamın nemi gibi, Selim'in içindeki gam da onu Çürütmesin... Selim, Hasan'a anlattı; biz de buruk bir acı ile, düşüncelere dalarak dinledik yaşadıklarını. Sayfalar akti gitti, tahmin ettik bu hikayeyi Selim yazmasa da onun bitireceğini.... Kitabın alt metninde çocukluk travmaları olsa da, onun üzerinden toksik ilişkilere de yer verilmiş aslında. Her iki taraf da yaralı ve farkında bile değiller iyileşmenin önce bireyin kendisinden başladığının. Bir sayfada şöyle bir tespit vardı; birisi sizi kendi kapasitesi kadar sevebilir, sizin kendinize veremediğiniz sevgiyi de ekleyip iki üç kişilik değil. Gizem kendisini cezalandırmak ve Selim'de mümkün olmayacak kadar çok sevilmek istedi. Evet sevgi iyileştirir ama insan önce kendinden başlamalı. Psikoloji ve dram ağırlıklı, içeriğe dair düşündüren, etkileyici bir kitaptı. Anlatım çok yalın ve sonuna dair bir merak da içerdiği için oldukça akıcı, okunası bir kitap, tavsiyemdir.
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 2023100 okunma
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.