Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
#yabancı
Yabancı
Yabancı
Albert Camus
Albert Camus
Varoluşsal bir problem olarak, ölüm üzerine.. "Kabahat bende değil." Cenazede siyah kıravat ve kurdele, alışkanlığa dayalı ağlama -annesi (alışılagelmiş düzenin bozulmasına alışmaya çalışan)- Anneni son kez görmek istemiyor, — Neden? — Bilmem. **** Cenazede kırları düşünmesi, 12 saatlik uyku hayali + bir gün sonra denize gitmesi, Marie ve film (komedi) evleneceği sorulduğunda > fark etmediğini söyledi Ama köpeğin ömrü insan ömründen kısa olduğu için birlikte ihtiyarlamışlar, asıl hastalık ise İHTİYARLIK ve bu, i y i l e ş t i r i l e m e z d i. ARAP : Kitapta herkesin bir ismi var, araplar hariç. Irkçılık. + 4 el ateş Sonra annesinin cenazesindeki katı tutumu, davaya dayanak yapılıyor. 1-4 arası neden beklediniz? > Neden öldürdüğünü bilmiyor. Tanrıya inanmıyor. Cani oldukları için diyecektim (ağlama) Biraz sıkıntı duyduğumu söyledim, pişmanlık yoktu!! "Hayatım, hücrede duraklamaktadır." 3 AY : Özgür adam olma düşünceleri mahkumlara özgü düşüncelere yerini bırakıyor. Kimseye zararı olmayan bir şeyden neden mahkum kalıyordu, bu da CEZAya dahildi. Oysa annesinin öldüğü tabutun başında, sütlü kahveyi reddetmekle yükümlüymüş, o kabul etmişti. "Her şey doğru, hiçbir şey doğru değil." SANIK: Annesini gömdüğü için mi, bir adamı öldürdüğü için mi yargılanmaktadır? (Neden konu saptırılıyordu.) Cinayete: güneşin sebep olduğunu söylüyor. Fransız halkı adına, İDAM, kafası kesilecek : Diyeceği bir şey yok. > İdam sahnesi babasının ilgisini çeken tek şeymiş. Özgür olsa, kendisi de yapacakmış. Temyiz dilekçesi reddedildi. "HAYAT, yaşamak ZAHMETİNE değmeyen bir şeydir." Marie ölmüşse, bana ne bundan. Yukarıda okuduğunuzu varsaydıklarım, kitaptan bir takım notlar ve alıntılar. Şimdi de benim düşüncelerime geçecek olursak; Kahramanımız için aslında pek de bir önemi yok. Olsa da olur, olmasa da. Olan zaten olmuştur, olmayacak zaten olmamıştır. Ölüm zaten olması olağan ve gayet doğal bir durumdur ve bu bizi bu kadar da etkilememelidir. Öldüyse öldü, iyi de bana ne. Çoğu kişiye bu her ne kadar yabancı gelse dahi, aslında olması gereken de budur. Hatıra olarak kalıyorsa herkes, belki de olması gereken budur. Bir de Araplardan ve cinayetten bahsedeyim, kitapta herkesin bir adı varken Araplara sadece ARAP deniliyor, tıpkı günümüzde oldukça yaygın olduğu gibi. Yani, ırkçılık. > Kahraman neden öldürdüğünü tam olarak bilmiyordu. > Mahkemede sorulduğunda ise, cinayet sebebini güneşin yansıması olarak belirtmişti > Güneş yansımıştı, bir anlık öfke ve o ırkçılığın verdiği üstünlükle öldürüverdi. Ve idam cezasına çarptırıldığındaysa, bu da çoğu şey gibi, pek de onu alâkadar etmedi. Aslında, karakteri pek çok açıdan kendime benzetmekteyim. Ve de, en sevdiğim kitap bu oldu. Yıllardır en sevdiğim kitap hep, "Zirvenin Dibindeki Çocuk - John Boyne" olmuştur. Bunu hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini düşünüyordum, Yabancı'yı okuduktan sonra en sevdiğim kitap, işte bu dedim. Budur ya. Ayrıca oldukça akıcı bir kitap ve uykum gelmesine rağmen saat 2'ye kadar okudum. O gün başladım, o gün bitirdim.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,6bin okunma
·
35 görüntüleme
Zannibal okurunun profil resmi
Eğer olan bir şey bizim yüzümüzden değilse ve bu konuda yapabileceğimiz bir şey yoksa, bize ne bundan.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.