Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Akaşa
Akaşa, duyguları içinde barındıran eter elementidir. Duygular Akaşa'ya kodlanırlar. Üstelik sadece duygular da değil, duyguların işaretlenmesi yoluyla zihnin tüm hafızası bu alana yani Akaşa'ya kodlanır. Akaşa'nın bu özelliği insanın yaşlanmasını yani her yeni kayıtla nasıl görüneceğini belirler. Akaşa ne kadar hızlı dolarsa, insan ne çoklukla duygudan duyguya koşarsa o kadar hızlı yaşlanır, yani bedensel deformasyon ortaya çıkar. "Yüzümde yılların izi var..." diyen kimse şaka yapmıyordur aslında. Duygusuz, hatta tabiri caizse 'gamsız' bir yaşam sürenlerde Akaşa öylesine yavaş dolar ki, bedensel deformasyon da o derece az görülür. Oturduğun oda birden karardığında içinde bir şey her eşyanın yerini bilse de, karanlık belirsizlik getirir. İşte yoğun duyguların Akaşa'da birikmesi önünü görmeni engelleyerek belirsizlik, eksiklik ve azlık hissi verir. Herkes ve her şeyle sevgi bağının aynı olması demek, her şeyin hayatında eşit yer kaplayacağı anlamına gelmez. Kişinin kapladığı alan çoksa, burada sevgi bağı daha yoğun olduğu için sevgiyi deneyimlemek veya hissetmek daha kolay gerçekleşir. Ama söz konusu bu yoğunluk 'daha çok sevgi' anlamına gelmez tabii ki. Sevgi, duyguların temizlendiği yani duyguların Akaşa'yı kaplamadığı anda tüm coşkusuyla deneyimlenir. Bu yüzden Akaşa her zaman boş tutulmalı ve kayıtlar temizlenmelidir. Akaşa duygularla doldurulduğunda, iletişime girdiğin 'şeyler'le ve insanlarla arana mesafe girer. Aranızdaki mesafenin sebebi, Akaşa'nın, yani boşluğun duygularla çoktan dolmuş olmasıdır. Duygularından dolayı iletişime girdiğin 'şeyler'e ve kişilere ulaşamaz olursun. Onlara yaklaşacak yer kalmadığından, doğal olarak uzaklaşma hali oluşur. Bomboş bir salonda olduğunu düşün. İki kişisiniz... Birbirinizi görmeniz ve iletişim kurmanız için hiçbir engel yok. Ama dolaplar, perdeler, eşyalar salona tıka basa doldurulduğunda hareket edecek yer bile kalmaz olur. Salon bir depoya dönüşür ve ikiniz artık birbirinizi göremez olursunuz. İşte Akaşa'nın prensibi de budur. Salonu tıka basa dolduran eşyalarsa duygularındır. Sevgi bir eylem değil eylemsizliktir.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.