Hicri onbirinci asrın başlangıcında büyük hekim Sadru'l-Müteellihin-i Şirazî zuhur edip hikmet ve felsefeye yeni bir ruh bağışladı. O, genel ve özel manada ilahiyat alanındaki bir çok önemli ve yeni konu ve meseleleri felsefe alanına çekti ki bizler bugün onun parlak fikirlerinin ve temiz, yüce düşüncelerinin etkilerini görmekteyiz. Sadra felsefesi "Hikmet-i mütealliyye"
olarak adlandırılır ve bu meşrebi takip eden filozoflar da değişik isimlerle anılmaktadırlar. Bunların başında
gelen isim ise "müteallihin hekimleri" tabiridir.