Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
BİNBİR HAYALET-kitap yorumu
Alexandre Dumas
Alexandre Dumas
sevip sevemediğime karar vermekte zorlandığım yazar çünkü çok meşhur olan eseri
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
'nu 2 kez yarım bırakmış , asla sevememiş ancak
Siyah Lale
Siyah Lale
eseri en sevdiğim kitaplar arasına giren bir yazar. Bu eserine de beklentimi sıfır tutarak başladım çünkü konusuna bile bakmadan aldığım bir eserdi. Çok uzun olmaması (190 sayfa) ve içeriği hakkında edindiğim (kısa doğaüstü olayları anlatması) bilgilerle belki severim diye almıştım. Gerçekten beklentimin üzerinde çıktı ve beğendim. Konusundan kısaca bahsedersem; Kitaptaki karakterler gerçek hayattan alınan karakterlerdir. Yaşanan olayların anlatımı gerçek mi bilmiyorum ama yazan hikayeler yazarımızın kulağına gelmiş ve o dönem popüler olan doğaüstü hikayeler olabilir. Yazarımız bir gün sokakta yürürken bir adama rastlıyor. Bu adam az önce karısını öldürmüş ve bunu belediye başkanına itiraf eden bir adamdır. Karısının aynı zamanda öldükten sonra kesik kafasının onunla konuştuğunu ve ısırdığını iddiaa eder. Bu garip olay üzerine belediye başkanı, olaya şahit olan yazarımız ve birkaç kişi daha (polis, doktor gibi..) olay yerine gidip araştırma yaparlar. Başta kimse olaya inanmıyormuş gibi gözükse de daha sonrasında belediye başkanının evinde bu olaya tanık olanların toplanması ve yemek yemesi sırasında herkesin yaşadığı ilginç, korkunç, doğaüstü olayların anlatılmasıyla yaşanan olaya hak verdikleri ve inandıkları ortaya çıkar. Eser boyu bu farklı kişilerin zamanında yaşadıkları korkunç olayları anlatımını okuyoruz. Yazarın dili siyah lale eserindeki gibi oldukça akıcıydı. Başlarda vize haftamda olmama rağmen ve olayların aslında çok bağlantılı olmamasına rağmen merak ederek okudum. Sayfaları çevirdikçe çevirdim ve akıp gitti resmen elimden eser. Tek durgunlaştığı durum son 40 sayfada yaşandı denebilir. Ancak bu da yazarın dilinden değil artık konunun kısır döngüye girmesi ve son anlatılan gruptaki kadının hikayesi olan vampir hikayesinin en uzun süren hikaye olması ve beni sıkmasıydı. En beğenmediğim ve beni etkilemeyen, saçma gelen, gereksiz uzadığını düşündüğüm hikaye bu vampir hikayesiydi. Karakterlerin içine giremedim ve artık bitsin diye okudum. Kitapla ilgili sevgi seviyemi düşürdü bu son kısım. Büyük ihtimal son hikaye olması da bunu etkiledi denebilir. Çok fazla gereksiz betimleme vardı bu kısımda bence. Ama diğer hikayeler ve olayın başlangıcı çok akıcı ve güzeldi. Gerçekten etkilendiğim hikayeler oldu. Korkmadım ama akıcılığı beni alıp o dünyaya taşıdı diyebilirim (etkilenmekten kastım bu) Yoksa korkunç bir eser değil kesinlikle. Germiyor ve tüylerinizi bile diken diken yapmıyor. Daha çok bir halk efsanelerinin toplandığı eser gibi geliyor insana. Belediye başkanının yaşadığı hikaye en beğendiğim olandı sanırım. Ceset incelemesi yaparken (doğaüstü olaylar hakkında idamda kafası kesilen bedenleri inceliyor) ülkede siyasi suçlu olarak görülen sevgilisinin idam sonucu kesilen kafasına rastlaması ve yaşadığı korkunç olaylar.. güzel aktarılmıştı. Ayrıca doktorun avukat olan bir hastasıyla yaşadığı olay da etkileyici. İçlerinde en korkunç olanı buydu bence hatta. Avukatın gördüğünü kimsenin görmemesi ve delirdiğini sanmaları. Bir ruhun ona günün aynı saatinde musallat olması.. (olaylar korkunç aktarılmıyor ama bence diğer hikayelere göre daha etkileyici bir konuydu). Genel olarak beğendiğim bir eser oldu. Çoğu kişi sıradan bulmuş. Evet konu anlatımı sıradan ve asla korkutmuyor, sakin ilerliyor eser ancak bence güzel ve akıcıydı. Beklentinizi çok yüksek tutmazsanız beğenebileceğiniz çerezlik bir kitap bence. Kitaptaki karakterleirn gerçek olması da ilginizi çekebilir belki de.
Binbir Hayalet
Binbir HayaletAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019621 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.