sevgili bay eden.
sonunuz için çok üzgünüm.
kitap boyunca aşık olduğu kadını etkilemek için kendini geliştiren; yazar olmak umuduna tutunup bu yolda ailesini, arkadaşlarını, sevdiği kadını ve en sonunda da yaşama arzusunu kaybetmiş bir adam martin eden. yaşadığı tüm zorluklar, elde etmek için savaştığı tüm arzular günün sonunda onun için bir anlam ifade etmeyince tüm çabasının boş yereliği ve kaybettiği her şey çok acı. yine de kendisinin onca okuduğu ve öğrendiği şeye rağmen inatçı kişiliği ve saplantılı aşkı beni tatmin etmedi. bir yandan bağlandım karaktere bi yandan “salak! salak!” diye diye dışladım. en sondaki haline ise buruldum.
günün sonunda martin eden; tahiti’de lizzie ile birlikte olmalıydın, denizin derinliklerinde değil!