Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

110 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
“Hiç değilse bir süre için tekbaşına kalmak isteyen bir kadının öyküsü” #PeterHandke ‘den #SolakKadın kitabı (kitabın adı, kitapta geçen The Cadillac Kings şarkısından geliyor) arka kapakta geçen bu cümle ile özetlenebilir. Marianne eşi Bruno ve oğlu Stefan ile bir dağ sırasının güney yamaçlarında sıralı bulunan bungolov evde kirada oturuyorlar çünkü eşinin işi nedeniyle (Avrupa çapında tanınmış bir porselen şirketinin bölge şubesinin satış şefi) sık sık taşınmak durumunda kalıyorlar. Eşi bir iş seyahatinden dönüyor ve Marianne onu havalimanından alıyor birlikte bir otelde başbaşa yemek yiyorlar ve gece konaklıyorlar. Sabah 8 yaşındaki Stefan’ın okula bırakılması gerektiği için eve dönerlerken yolda Marianne bir oyun teklif ediyor ve bir süre ayrı yaşamayı teklif ediyor ve Bruno sorgusuz sualsiz kabul ediyor. Sanki bir sabah aniden ayrılma kararı alınmışcasına bu kararı aldıran nedenleri sunmamış yazar. ‘Aniden aydınlandım’ der Marianne. Belki o sabah çocuğunun ‘Daha iyi bir hayat nasıl olurdu’ ödevi onu tetikledi ya da zaten sürekli uzun iş seyahatlerinden yokluğuna alışkın olması ona bu cesareti verdi kimbilir. Derken Marianne en azından ‘bir süreliğine’ yalnız yaşamayı dener. Eşi olmadan yaşamak, ayakta durmaya çalışmak belki de kendinde bazı değişiklikler yaratmak istiyordu. Dramatik değil de gerçekten olağan bir durum kaleme alınmış. Bizim ülkemiz açısından bakmayın lütfen. Kadının etrafındaki birkaç insandan da üstünkörü bahsediliyor. Bruno karakterini de detaylı anlatmıyor yazar ama ani ayrılığın üstüne zaten durağan olan evliliklerinde bastırılmış olan duygularını ve öfkeli çırpınmalarını şiddete çeviriyor. Bu şiddet Marianne tarafından çocuğuna da yansıyor bir anneye göre korkunç bir biçimde. Kitapta çok fazla olay yok ama çok derin bir duygu - duygusuzluk var. Seni çok özledim ve çok seviyorum diye iş seyahatinden dönüp ertesi sabah ne olduğunu anlayamadan terk edilen bir adam, son damlaya kadar dolan bir bardak gibi dolan bir kadın, ebeveynlerinin bir şekilde mutsuzluğunun hırsına sahip hırçın bir çocuk.. Hem yalnız olmak isteyip hem eşiyle bağını tamamen koparmayınca bende güçlü, ayakları üstünde duran bir kadın karakter okuyamayacağım aydınlatmasını yaşadı. Sonunda barıştılar mı yoksa tamamen bitirdiler mi meçhul. Bir olayın ne başı ne de sonu tam ortasını okuyorsunuz. Fazla soru işaretleri var bu nedenle. Eşinden ayrılmış ama ortak hesaplarını kullanıyor mesela. Sanki o hep var ama iş seyahatinde gibi. Özgürlük anlayışı bağımsızlık değil de o olmadan yaşamak gibi. Birçok korkusuna şahit olduk evet ama bir cesaret göremedim açıkçası. Çok durgun ve kasvetli bir karakter ve kitaptı. Birkaç kişinin yorumunda çeviriden kaynaklı olduğunu gördüm. Ben Tevfik Turan çevirisini okudum ancak Süheyla Kaya çevirisinin çok daha duygulu bir metin olduğundan bahsediliyor. İleride o çeviriye de şans vereceğim. Kitabı merak edip henüz almamış ve okumamış olanlar direk o çeviriyi alabilir.
Solak Kadın
Solak KadınPeter Handke · Metis Yayınları · 2000542 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.