Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

568 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yeşil Otağ, 1953’te Stalin’in ölümünden 1990’lara, SSCB’nin dağılmasına kadar olan dönemde Rusya’nın toplumsal ve siyasi panoramasını üç çocukluk arkadaşının hayat hikâyeleriyle çizen çok ustalıklı kaleme alınmış bir roman. Stalin’in öldüğü gün üç kız arkadaşın bu haberi almasıyla açılıyor hikâye; bu açılışla da yazar kurguyu bir sürü dallara ayrılan kocaman bir ağaç misali işlediğinin sinyallerini veriyor sanki çünkü bu kısa girişten sonra hikâyenin esas kahramanı olan üç erkek çocuğuyla devam ediyoruz. Okulda küçük birer çocukken tanışmalarını, ardından gençliklerini, bu dönemde büyüme sancılarının yanında kültürel ve düşünsel dünyalarının şekillenmeye başlamasını ve bu noktada hayatlarının kalanında belirleyici rol oynayacak bir edebiyat öğretmenin de etkisiyle kişiliklerinin oturmasını okuyoruz ilk önce. Bundan sonrasında ise karışık bir kronolojik düzende ve ayrı ayrı takip ediyoruz bu üç arkadaşı. Ulitskaya hakikaten çok ustalıklı, adeta kocaman bir örümcek ağı örer gibi ya da parça parça dallarını çizerek koca bir ağaç resmeder gibi ilerliyor hikâyenin kalan kısmında. Üç ana karakterin bir şekilde hayatına giren başka başka insanların hikâyelerini anlatarak ilerliyor, ilerledikçe o dal ağacın hangi koluna ait çözerek okuyoruz. Bu sayede de, farklı ırk, inanç, etnik köken ve sosyal sınıftan karakterin hikâyesi dahil oluyor romana ve SSCB’nin yaklaşık elli senelik döneminde toplumda yaşananlara, siyasi olayların sokaktaki insanın hayatına nasıl yansıdığına tanıklık ediyoruz. Bilim insanından gazetecilere, edebiyatçılardan doktorlara, zenginden fakire, Yahudilerden Tatarlara toplumun neredeyse her kesiminden insanı dahil etmiş kurguya. Üç ana karakterin hikâyesi bile zengin bir panorama sunmaya yeterken pek çok farklı hikâyeyle de daha geniş bir portre çizmiş ve bunu da o kadar başarılı yapmış ki okurken kaybolmak ya da sıkılmak bir yana, hiç temposu düşmeyen, oldukça akıcı ve sürükleyici bir kurgu çıkarmış ortaya. Vasili Grossman, Soljenitsin ve Pasternak gibi muhalif bir noktadan aktarıyor Ulitskaya o dönemi. Siyasi baskı ve işkenceleri, KGB’nin fişlemelerini, sansürü, başta Yahudililer ve Tatarlar olmak üzere azınlıkların yaşadıklarını filtresiz, tüm çıplaklığıyla aktarıyor. Zaten karakterlerin pek çoğu yazarın gerçek hayatta tanıdığı insanlarmış. Bu kadar ustalıkla inşa edilmiş bir hikâye beklemiyordum açıkçası. Çok beğendim.
Yeşil Otağ
Yeşil OtağLiyudmila Ulitskaya · İthaki Yayınları · 20238 okunma
·
1.352 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.