Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Beat Kuşağı, İkinci Dünya Savaşı sonrası sanayileşmenin hızlandığı ve tüketim toplumuna doğru hızla yol alınan dönemde, kapitalist sisteme, muhafazakarlığa, Amerikan değer yargıları ve hayat tarzına tepki olarak bir grup üniversite öğrencisi tarafından kurulan bir akım. Beat Hareketi, sanatın birçok alanını etkilemiş olmakla beraber topluluğun edebi bir grup olmasının etkisiyle en çok edebiyatta kendini göstermiş. Kerouac da bu topluluğun kurucularından biri ve Yolda eseri akımın en önemli romanlarından sayılıyor. Materyalizmi ve sosyal eşitsizliği insanlara vurulan bir pranga, huzur ve mutluluğa bir engel olarak gören Beat Kuşağı, zamanla dünyayı ve farklı kültürleri keşfetmeyi, her türlü tabuyu yıkmayı amaç edinen, Doğu felsefesinden de etkilenen, yaşamı bir yol olarak görüp bu yoldan zevk almayı ve her türlü otoriteye başkaldırmayı esas alan bir altkültürü doğurmuş. Yolda bu altkültürün çok güzel bir şekilde kaleme dökülmüş hâli. Büyük ölçüde otobiyografik bir roman olan Yolda’da Kerouac, 1940’ların sonunda, bir üniversite öğrencisiyken ABD’yi baştan başa turlamak üzere çıktığı yolculuğu anlatıyor. Çoğunlukla otostop yaparak, farklı şehirlerde farklı farklı işlerde çalışıp günü kurtaracak kadar para kazandığı yolculuklar bunlar. Bu yolculuklar sırasında dostluklar ve ilişkiler kuruyor, kimisiyle yolları ayrılıyor, içiyor, eğleniyor, parasız kalıyor ama yol hep devam ediyor. Dil ve anlatım konusunda da tabuları yıkmayı amaçlamış Beat Kuşağı. Üzerinde çalışılmış lezzetli ve edebi cümleleri kullanmıyor; doğaçlama, yaşanılanları olduğu gibi, hayatın kendisi gibi, olduğu şekilde ya da buna en yakın haliyle anlatma taraftarı. Kerouac da kendi serüvenini bu şekilde kaleme alıyor; 1951 yılında, üç hafta evden çıkmadan, daktilonun başına oturup yolculuklarını baştan sona spontane bir şekilde uzun bir ruloya yazıyor. Pek çok Beat Kuşağı eser gibi Yolda da uzun süre sansüre uğruyor, hatta özgün metnin basılması 2000’li yılları buluyor. Kitapla ilgili fikirlerime gelecek olursam: Hiç beklemediğim bir şekilde büyük keyif alarak okudum. Benim hayat anlayışımla uzak yakın bir ilgisi olmadığı halde anlatılanlar alıp götürdü beni; sanki onlarla beraber o yolculukları yapmışım, sohbetlerine katılmışım, beraber içip beraber eğlenmişiz gibi hissettim ve tasvip etmeyeceğim noktalarda bile bu beni rahatsız etmek yerine bana keyif verdi. Bence edebiyatın güzelliklerinden biri de hiçbir zaman yaşayamayacağımız ya da yaşamayı tercih etmeyeceğimiz hayatların içine bizi alıp götürmesi. İşte bu kitap da bunu yaptı bana. Sıkılacağımı düşünmemin bir sebebi de Kerouac’ın anlatımıydı çünkü kitapta bir olay örgüsü ya da konu olmadığı gibi bölüm ya da paragraf dahi yok. Dediğim gibi oturup dümdüz ve kesintisiz anlatmış Kerouac. Bu yalnızca kitaba ara verdiğim zaman tekrar oturmamı bir parça zorlaştırdı ancak okumaya oturduğumda sıkılmadığım gibi ilgiyle devam ettim. Son olarak, daha önce bahsettiğim gibi uzunca bir süre sansüre uğramış metin. Hatta sansürlü versiyonların birinde de karakter adları değiştirilmiş halde basılmış. Bizde daha önce Ayrıntı Yayınları bu edisyonu basmış. Siren Yayınları baskısı ise sansürsüz. Bu nedenle okuyacaklara tavsiyem Siren Yayınları baskısı olur. Herkesin sevebileceği bir kitap değil Yolda ama Amerikan edebiyatına ilgi duyanlara mutlaka öneririm.
Yolda
YoldaJack Kerouac · Ayrıntı Yayınları · 20121,649 okunma
·
1.368 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.