Gönderi

59 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku..
Birkaç alıntısını görüp cazibesine kapıldığım sayılı kitaplardan olur kendisi. Öncesinde filmini izleyip etkilenmeyince kitap belki beni yanıltır,bahanesiyle kitabını da okumuş bulundum. Hal böyle olunca kitap film kıyaslamasın da kitap biraz daha iyi diyebilirim tabi. Biraz diyorum çünkü kafamda canlandırdığım alıntılar dan etkilendiğim kitabın böyle olması beni biraz düşündürdü. Kitap Türk edebiyatı mutlaka okunması gereken kitaplar arasında,kült kitap alıntıları deseniz her yerde dolaşıyor vaziyette hal böyle olunca birazcık üzülüyor insan. Üslup,argo cinsiyetçi kavramlar cümleler insanın gözünü kapatabilecegi cinsten değil bence ve çok rahatsız oldum. Tabiki beğendiğim kısımları da oldu monolog konuşmalar filme nazaran kitapta daha iyi işlenmiş Kitap kısaca film montajcısı bir arkadaşın kitap yazma serüveni ile başlıyor. fikir güzel tabi Ama arkadaş bunu kağıda dökmekten aciz,aradığı tanımı bulabilmek için şehrin sokaklarına dökülüyor,memleketin kendine has ritmini dinlemeye çıkıyor. Kendince kadınları geniş kalıplara sokuyor.dar ,kendine gore.. Kitabında ismini aldığı müzeyyen çıkıyor sahneye Yazar içten içe muzeyyenle konuşuyor.tek kişi müzeyyen onun için Müzeyyen diğer kadınlara benzemiyor ona göre,herhalde onun içindir ki müzeyyen bunu terkediyor. Ama ona göre tüm yollar müzeyyen çıkıyor. Çok zorlama cümleler var kitapta okuyucuyu sıkacak cinsten incecik bir kitap bitmek bilmiyor bunun için. Sevdiğim alıntısını ekleyip bitireyim bence okumasanızda olur gerisi sizde *Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu. Dünyanın bütün kızılderilileri yenilir, Spartaküs kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça ben de ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri'ye kıl kapar gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri'nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine..
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,4bin okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.