Millie hayatında yeni bir sayfa açmaya kendini adamıştır.
Üniversiteyi bitirmeye, sosyal hizmetler dalında çalışmaya ve yardıma muhtaç olan kadınlara ve çocuklara yardım edecektir.
İlk kitaptan tam 4 yıl sonrası.
Bu süre zarfında Enzo ile zengin kadınlara kocalarından kurtulmaları için yardım etmiştir. Bir nedenden ötürü buna son vermişlerdir.
Millie, Brooks ile tanışmış ilişki yaşamaya başlamıştır.
Para kazanmak için iş ilanı açtırmış ve über zeki ve zengin Douglas Garrick'in çatı katında temizlikçi olarak işe başlamıştır.
Bay Garrick'in tek bir kuralı vardır; Sakın misafir odasına girme çünkü karım çok hasta.
Millie bu durur mu? Durmaz. Yasak olan her şey tatlıdır bu kadına.
Evde akla yatmayan şeyler olmaya başlar. Gecelikler de kan lekeleri, misafir odasından ağlama sesleri...
Bir gün Wendy ile aralık olan kapıdan konuşur ve gördüğü karşısında bir şey yapmadan duramaz. Keşke dursaydın.
İlk kitap kadar iyi değildi ama yabana atılacak kadar kötü değildi.
Millie beni deli etti. Brooks'a geçmişini anlatmaya karar veriyor. Bugün oluyor yarın, yarın oluyor 1 hafta sonra, 1 hafta oluyor 1 ay... diye diye diye bana gına getirdi. Ne halin varsa gör patlasın bir yerde sırrın da gör hayatını tersten dedim. Ki gördü de.
2. bölümde ki karakterin bir huyu bana yine saçımı başımı yoldurttu ama ondan puan kırmamam gerektiğine karar verdim. Çünkü karakterin kendi karakterinde(!) olan bir davranışıydı ne kadar iğreti olsam da olayın gidişatı için o kılığa bürünmesi şarttı.
Sonu ise ilki kadar çarpıcı olmasa da iyiydi. Hele ki millienin ağzından okuduğumuz sondan bir önceki bölümün son paragrafında ki detay "bu kadar şeye gerçekten de gerek yokmuş" dedirtti.
Yine de iyiydi okunabilir zaten bölüm araları kısa çok çabuk bitiyor. Şimdiden iyi okumalar.
