Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
186 günde okudu
"...birini seversen eğer, olmasını istediğin gibi değil, olduğu gibi, her şeyiyle seversin." Uzun zamandır kütüphanemin önünden geçerken gözüme ısrarla ve anlamsızca takılan
Anna Karenina
Anna Karenina
'yı bu ısrara ve içimdeki kemirmelere istisnadan okumaya başladım. Hem yılın son günleriydi, hem yoğun kar başlamış bütün atmosfer ve zaman kitap için hazırdı. *** Neyse romantikliği bir kenara bırakalım.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
malum 19. asrın en vurucu yazarlarından birtanesidir. Bu yazarın gençlik serisi ve kitaplarını okudukça betimleme gücünü anlayabildiğimiz, dili akıcı, belli karakterlere sizi bağlayabilen bir yanı var. Birçok zaman içinde tüm zamanların en çok okunan ve sevilen kitabı olarak gösterilen
Anna Karenina
Anna Karenina
içinde ki etkenlere bakarak aynı şeyleri söyleyebiliriz. Romanı yorumlarken tabi beklentilerime, bana ne cevap verdiğine, ne kattığına ve gerçekten de benim için bir baş yapıt mı, değil mi bunlardan bahsetmeye çalışacağım. Roman hakkında birçok bakış açısı farklı sonuçlara götürecektir. Kitapta iki temel hikaye var. Birincisi ana temel hikaye, evli ve olgun bir kadının, evlilik arifesinde olan genç bir kont ile büyüleyici tanışması ve birbirlerine âşık olduktan sonra bu aşkın getirdiği sonuçları beraber yaşamalarını konu alıyor. Bu yorum tabi su yüzeyinde görünen parçanın kısmı:) Derinliklerinde, Anna'nın dini bütün kocasının daha önce hiç duygu geliştirmemiş, içinde ki dürtüleri her zaman baskılamış, adamın yaşadığı yüzleşme, yaşamının gereksinimlerinin değişmesine tanık oluyoruz. Bunu İncil'den alıntılarayak bu karakter üzerine oturtmaya çalışmış Tolstoy; "Sana tokat atıldığında diğer yanını uzat." Tolstoy bu karakteri dinin tüm gerekliliklerini uygulayan bir karaktere büründürerek, kendi düşüncelerini de yansıtmaya çalışmış gibi bir durum söz konusu ki bu tip empoze etmeleri yahut yargılarını diğer karakterlerde de görüyoruz. Bu yasak aşkın, Anna ve Vronksky'in içinde bulunduğu sosyetede ki yankılarını, sosyetenin bu bireye davranışlarını da, özellikle kocasını aldatan bir kadına yönelik davranışları, Tolstoy dönemin toplumu yönünden incelemiştir. Hatta onları bir araya getirmek için uğraşan karakterlerin bir süre sonra kim ne der düşüncesiyle Anna ile ilişkilerini kopardıklarını da görüyoruz. Keza, o dönem de aile içinde erkek eşini aldattığın da, kadın bir şekilde ikna edilmeye çalışılır, söz hakkı tanınmaz ama adam ayıplanmaz iken yani bir problem yokken Yazar, Anna ve Vronsky ilişkisi ile bir tezat yaratıyor. Bu yıkıcı aşk, Anna ve Vronsky üzerinde bolca kavga ama öte yandan bağlılıkta sunuyor. Bir aşkın, evli bir kadın ile genç bekâr bir erkeğin o dönemde böyle bir sosyete içinde ancak böyle yaşanabileceğini getirdiği yıkıcılığın sonuçlarını Yazar gösteriyor. İkinci temel hikaye örgüsü de, Vronksy ile evlilik arifesinde olan genç sosyetik, şımarık bir kızın (Kiti), Vronksy onu terk ettikten sonra ki olgunlaşma dönemini ve bir diğer toprak sahibi olan Levin ile evliliğe giden ilişkisini konu alıyor. Dikkatinizi çekerim, Bu iki bekâr insanın bir aşk hikayesidir:) Levin, kitabın diğer edebi incelemelerinde de bahsedildiği gibi, Tolstoy'un alternatif egosudur. Tolstoy, ne düşünüyorsa, ekonomik sistem, tanrı, seçimler, bürokrasi, aristokrasi, yaşayış biçimleri üzerinde ki tüm düşüncelerini Levin üzerinden veriyor. Levin romanın sonuna kadar her şeye mantık ile cevap vermeye çalışıyor ve aklın çözemediği sorulara cevap vermeye çalışırken bir Ajda Tolstoy cevabı veriyor; Bu tip şeylere akılla, bilimle cevap veremezsiniz, onlar vardır ve içinizden gelir. Sorgulamanın bir anlamı yok çünkü o Tanrıdan gelir. Tabi, Tolstoy'un en sonunda bize Tanrı'yı dayatmasını bekliyordum. Ama şunu itiraf etmeliyim ki, Kiti ve Levin'in hikayesi, o kadar naif, masum ve güzel gelişiyor ki bu iki karakteri diğerlerinden daha çok sevdim sanırım. Sonuca varmak istersem en temel ve yüzeysel seviyede anlatmaya çalıştım ama romana sadece bir aşk romanı olarak bakamayız. Okurken iki mükemmel hikayeye tanık olacaksınız. Bunun yanında, psikoloji, toplum içinde insan yaşamı, yasaklılık, toplum bilimi üzerine düşünceleri de inceleyeceksiniz. Kitap kimi zaman tempoyu çok düşürüyor ve bir ara bazı bölümler de, hadi bit artık, tamam anladık nereye varacağını, dediğim oldu maalesef, ama kitabın yükseldiği anlar ise unutulmaz ve okuduktan sonra nefessiz bırakacak kadar da etkili. Kitap 1062 sayfa olmasına rağmen oldukça akıcı ve mükemmel bir tercüme. Korkulacak bir şey yok açıkçası:) Okumanızı tavsiye ederim İyi okumalar
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,1bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
238 görüntüleme
•Obscurité okurunun profil resmi
İncelemen o kadar zarif düşünülmüş ki
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.