Yanlış olmasın, Orhan Veli’yle tanışıklığımız lise yıllarıma dayanıyor. “Tanışmamız” dediysem öyle heyecan uyandıracak türden değil. Kanımızın deli aktığı, tam da güzel havaların hayatımızı mahvettiği zamanlar... Duymuşuz merhumun birkaç şiirini, kazımışız aklımızın bir köşesine. Bir de lise edebiyat kitaplarında bahsi geçen birkaç afili sayfa… Şair, şiir, garip, Boğaziçi… O vakitler çok uzaktık esasen birbirimize. Sonraları bütün şiirlerini içeren bir kitap okudum. Şiirlerinin kimisini sevdim, kimisini sıradan buldum. Yapmaya çalıştığı işi bazen anlamasam da kendimce hep saygı duydum. Bu vakte kadar benim için hep şairdi Orhan Veli. Şiirleri büyülü birer beste gibi olan bir şair. Başka türlüsünü düşünmek inanın aklıma hiç gelmedi. Yani bu adamın dünya görüşü nedir? Hangi partiyi destekler? Özel hayatı çalkantılı mıdır? Hangi takımı tutar? Mizacı nasıldır? Açıkçası ne sorgulamak aklıma geldi ne de bunların peşine düşmek işime geldi. Söyledim ya, benim için hep şair ceketliydi Orhan Veli. Ama bir gün kendisine duyduğum sempatimden daha fazlasını merak ettim. Onun dünyasına girmek istedim ve yazılarının toplandığı bu kitabı temin edip okumaya başladım. Şimdi bu vesileyle kitaba dair hoşgörünüze sığınarak birkaç cümle sarf etmek istiyorum. Kitap, Orhan Veli’nin çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış yazılarını ve söyleşilerini bir araya getiriyor. Dolayısıyla şair memleketin kültür sanat gündemine, güncel siyasi gelişmelere ve daha birçok meseleye dair fikirlerini beyan ediyor ve Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Peyami Safa, Cahit Külebi, Necip Fazıl, Sait Faik, Melih Cevdet gibi adını saymakla bitiremeyeceğim birçok önemli ismi köşesinde anıyor. Bu noktada bahsi geçen yazıların ve yorumların özellikle 1930’lu yılların sonlarından başlayarak 1940, 1950, 1960’lı yılları kapsadığını ve dönemin bütünlüğünün (gerek edebi gerekse siyasi) kendi içinde ayrıca tahlil edilmesinin göz ardı edilmemesini belirtmek istiyorum. Yazıların/kitabın konu aldığı noktalara gelince; bunların başında dille ilgili hususlar ve vezin, kafiye, şiir üslubu gibi konular geliyor. Yer yer dönemin meşhur dergileri ve yazarlarıyla savaşıyor Orhan Veli. Yeri geldiğinde ise uhrevi yaklaşımlarını bir bir sıralıyor. Tabi ki merhumun her görüşüne katılamayız. Bu mümkün değil. Fakat görünen o ki ülkemizde geçmişte konuşulan, gündemi çokça işgal eden birçok sorun bugünlerde de tartışılmaya devam ediyor. İnsan hayıflanmadan edemiyor doğrusu. Sözü toplamak gerekirse; basit bir anlatıma sahip, okurken insanı yormayan ve döneminin edebiyat dünyasına/toplumuna ayna tutan bir eser. Daha çok şey yazabilirim ama kendim açısından bu kadarını kâfi görüyorum. Ben okuduğum için pişman değilim. Bazı yerler hoşuma gitmese de olumsuz bir yorum yapmak da istemiyorum. Hep hayalimdeki Orhan Veli’nin var olmasını istiyorum. Başka türlüsünü zihnim almıyor. Naçizane, önce şiir kitabını sonrasında ise yazılarını okumanızı haddim olmayarak tavsiye ediyorum. Ve inanmak istiyorum ki, yeri geldiğinde dünyayı edebiyat kokan bir barış sarmalayacaktır. Esen kalın.

YazılarOrhan Veli Kanık · Kapra Yayıncılık · 2021162 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.