Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hep sevindirmiş ve etkilemiştir beni küçük kayın ağacımın yapraklarını inatla sıkı sıkıya tutması. Her şey çoktan çıplak- laştığında, aralık, ocak, şubat ayında bile taşır kayınım solgun yapraktan giysisini; fırtına çekiştirir her tarafını, üzerine kar yağar, karlar eriyip akar sonra, cılız yaprakları, ilk başta koyu kahverengiyken, giderek açılır, incelir, ipeksileşir ama ağaç bı- rakmaz onları, körpe tomurcuklarını korumak zorundadır. Sonra bir gün, her ilkbaharda, her defasında beklenenden daha geç bir zamanda, birdenbire değişir ağaç, eski yapraklarını döker, onların yerine su yüklü, körpe tomurcuklarını kuşanır. Bu kez ben de tanık oldum bu dönüşüme. Yağmurun doğayı yeşillendirip tazelemesinin hemen ardından, nisan ortalarında bir öğleden sonraydı; o yıl guguk kuşunu henüz duymamış, çayırlarda henüz nergis görmemiştim. Daha birkaç gün önce, kuvvetli kuzey rüzgârında burada durmuş, soğuktan titreyerek yakamı kaldırmış,kayının haşin rüzgârda istifini hiç bozmamasını ve bir yaprak çığını bile vermemesini hayranlıkla izlemiştim; inatla, cesaretle, sertçe direnmiş, sararmış eski yapraklarına sahip çıkmıştı ağaç, Ve şimdi, bugün, ılık, durgun ateşimin başında durup odun kırarken gördüm: Çok hafif, yumuşak bir esinti çıktı, nefes gi- biydi ve onca zaman tutunan o yaprakların yüzlercesi, binlercesi dayanmaktan yorularak, inatlaşmaktan, yiğitlenmekten yoru- larak sessizce, hafifçe, istekle uçuşup gitti. Beş altı ay sımsıkı tutunup direnen yapraklar sıradan bir esintiye, hafif bir nefese birkaç dakika içinde yenik düştü, çünkü zamanı gelmişti, çünkü o zorlu direnişe artık gerek kalmamıştı. Uçuşup savrulmuşlar dı, gülümseyerek, olgunlukla, savaşmadan. Incelip hafiflemiş küçücük yaprakları uzaklara sürükleyemeyecek kadar zayıftı esinti, sessiz bir yağmur gibi toprağa ağdı yaprakları ve tomur- cuklarının birkaçı daha şimdiden açılıp yeşillenen ağaççığın dibindeki otları ve yolu kapladı. Bu şaşırtıcı ve dokunaklı gösteri ne anlatıyordu bana? Ölümü mü, kış yapraklarının kolay, istekli ölümünü mü? Hayatı mı, ansızın uyanan iradeyle kendilerine yer açan tomurcukların arzu ve sevinç dolu gençliğini mi? Hüzünlü müydü, şenlendirici mi? Bana, bu ihtiyara, yapraklar gibi benim de kendimi hafifçe toprağa bırakmam gerektiğinin işareti miydi bu, gençlerin ve güçlülerin yerini belki de işgal ettiğimi söyleyen bir uyarı?
·
142 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.