Gönderi

Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecine girmesiyle beraber "bu devlet nasıl kurtarılabilir?" sorusuna cevap arayışları, aslında "anlamaya" dayanan kavrayışlardan çok, pratik çözümleri hayati sayan "algılamaları" ön plana çıkarmıştır. Fakat, bu "pratik çözüm" önerileri de Osmanlının kendi üzerine bir düşünümünü (tefekkürü), son tahlilde, kendi kendini anlamayı ihmal ettiği ölçüde, hem yapay kalmış; hem de bu yapaylığı toplumun özsel dinamiklerini temsil ediyormuş gibi sunarak muvafık veya muhalif politik tavırlar arasındaki çekişmeleri de sanal (virtual) bir dünyaya hapsetmiştir. Bu sebeple, örneğin Türk modernitesi hep "ilerleme"-"gerileme" çekişmesi ekseni etrafında dönmüş, "modernlik" son tahlilde biçimsel değerlere, tutumlara ve tavırlara indirgenmiştir.
Sayfa 276 - Timaş Yayınları
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.