Ali Yaşar Sarıbay

Ali Yaşar SarıbayGlobal Bir Bakışla Politik Sosyoloji author
Author
Compiler
8.4/10
20 People
127
Reads
13
Likes
2,766
Views

About

Adana'da dört kardeşin ilki olarak doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Tarsus'ta tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden 1973'te lisans, 1979'da doktora derecelerini aldı. 1976'da asistan olarak girdiği Uludağ Üniversitesi'nde 1984'te doçent, 1989'da profesör ünvanlarını aldı. 1980-1981 yıllarında University of Iowa'da doktora sonrası çalışma yapmak üzere; 1988-1989 yıllarında ise Ohio State University'de Fulbright burslusu olarak bulundu (Profesör Margaret G.Hermann'la Siyaset Psikolojisi çalıştı). Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Medet Mete Cengiz'in vefatı üzerine, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü'ne vekâleten atanmıştır. Halen Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğretim üyeliğini sürdürmektedir. Uzmanlık alanı,Siyasal Sosyolojidir. Yurt içi ve yurt dışında birçok konferansa katılmıştır. Siyasal Sosyoloji ve Dinsel Sosyoloji alanlarında Türkçe ve yabancı dillerde birçok çalışması vardır. Son zamanlarda "Politik Anayasacılık" üzerine çalışmalar yapmaktadır ( "Politik Anayasacılık: Hukukun Politik Mantığı" makalesi Ergun Özbudun'a Armağan içinde yer almıştır).Demokrasinin kurumsal temellerini analiz eden yazı ve konferansları Giovanni Sartori'nin teorik çerçevesinden esinlenen Siyaset Bilimi ve Hukuk Sosyolojisi sentezine dayanan bir yaklaşıma dayanmaktadır. Diğer yandan, Ali Yaşar Sarıbay, son yıllarda din sosyolojisi-tarih sosyolojisi alanlarında S.N.Eisenstadt/Niklas Luhmann gibi sosyologların teorik yaklaşımlarından yararlanarak, sosyal-siyasal meselelere "medeniyet" ve "dünya toplumu" kavramları odağından bakan çalışmalar yapmıştır. Mesela, Türkiye Günlüğü dergisinin 99. sayısında çıkan bir makalesi ile İsrail Bar-İlan Üniversitesinde sunduğu ve daha sonra basılan bir bildirisi bu niteliktedir.
Title:
Yazar
Birth:
Adana, 18 January 1952

Readers

13 readers liked.
127 readers read.
1 readers are reading.
78 readers will read.
3 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
~~Belli bir gruba mensup olabiliriz fakat kendimize özgü olmayi da becerebilmeliyiz , nevi şahsına münhasır olarak... ~~ ******* Marx "tarihi insanlar yapar ama kendilerine verili koşullar içinde derken haklıydı. Aynı şey entelektüeller için de geçerlidir: Topluma "olduğun gibi olma!" derken, entelektüel de verili koşullardan hareketle bunu söylediğinde "sahici" bir şey söylemiş olur; dolayısıyla toplumu anlayarak dönüştürmeye katkıda bulunabilir. Artık global bir toplumda yaşadığını, fakat o toplumun bina edilmesinde kullanılan harcın, nev'i şahsına münhasır bir öğesi olduğunu unutmadan...
Reklam
Kpss tayfası , bu yıl bunu soracaklar ... :q
İslamcılığın devlet politikası olmaktan çıkışı, 1912'de Balkan Savaşları'nın bitmesine denk düşer. O zaman iktidarda olan Ittihat ve Terakki Partisi, daha önce belirtilen milliyetçi akımların etkisiyle İttihad-ı Islam politikasından vazgeçmiş ve Türk milliyetçiliğine yönelmiştir.
Bize başkalarının vaat ettiklerini değil, bizim topluma, dünyaya ne vaat ettiğimizi mesele yapmak zorundayız. Bunun için kendimizden hiçbir zaman umut kesmemeliyiz.......... Vaat edilene yolculuk, umuda yolculuk gibi görünebilir. Ama kendimizden umut kesmiş şekilde yapacağımız bu yolculuk, son tahlilde bizi “yaşayan ölü hissi”ne mahkûm edebilir.
Bu anlamda din, Luhmann'ın yaklaşımıyla, belirlenemeyenin toplumu maruz bıraktığı hayati problemleri ehlileştirerek, onların üstesinden gelmeye, dolayısıyla olumsal (contingent) durumları katlanabilir kılmaya girişen bir işlev görür (Luhmann, 1984: 1).
Globalleşmenin dinin mensuplarını değiştirmesi/dönüştürmesi dinin kendisini değiştirdiği/dönüştürdüğü anlamına gelmez. Değişen/dönüşen, Oliver Roy'un İslam'ın Batılılaşması için isabetle belirttiği gibi, "din değil dindarlık biçimidir, yani müminin dinle arasındaki şahsi ilişkidir; değişen, dinini dile getirme ve onu hayata geçirme biçimidir yoksa dogmaların kapsamı değil" (Roy, 2003: 17).

Updates

See All
Insanın kendini beğenmişliği, kendi kendine koyduğu en büyük sınırlardan biri olmuştur. Cennet Bahçesi'ndeki Adem hikâyesinin mesajı budur bana kalırsa. Tanrı'nın vahyini aldığımız ve anladığımızı, tanrıların amacını bildiğimizi iddia ettiğimiz için kendimizi beğenmişizdir. Yanılgıya son derece açık bir alet olan insan aklını kullanarak sonsuz hakikate ulaşmayı başardığımızı iddia ettiğimiz için daha da kendimizi beğenmişizdir. Birbirimize sürekli, hem de şiddet ve zulüm yoluyla, kendi öznel kusursuz toplum imgelerimizi dayatmaya çalıştığı- mız için her zaman kendini beğenmiş olmuşuzdur. ✍ Wallerstein (2000: 279)
Ali Yaşar Sarıbay
Ali Yaşar Sarıbay
Global Toplumda Din ve Türkiye
Global Toplumda Din ve Türkiye
Reklam
Dünya ahvaline (en son Filistin'de vuku bulan vahşete) bakarak Sakallı Celâl'in "Bunca cehalet ancak tahsille mümkün" deyişine nazire olarak söyleyeyim: Bunca barbarlık ancak "Medenileşme" ile mümkün!
Ali Yaşar Sarıbay
Ali Yaşar Sarıbay

Comments and Reviews

See All
·
Not rated
Bu modelde en önemli yan, en üstün politik gücün toplumdan çıkarılmış, hatta yabancılaştırılmış bir kul kütlesinin desteğine dayandırılmasıdır. Bu hem klasik Grek geleneğine, hem feodal Batı Avrupa geleneğine aykırıdır. Ancak feodalizme benzetilişi gibi, İslam tarihinde görüldüğü üzere, Halifelik ile Sultanlığın birleştiği yelerde, teokrasiye benzer gözüken bir görünüşü vardır.// Niyazi berkes “ Türkiye’de çağdaşlaşma olgusu “
Türkiye'de Politik Değişim ve Modernleşme
Türkiye'de Politik Değişim ve ModernleşmeAli Yaşar Sarıbay · Alfa Aktüel Yayınları · 200914 okunma
102 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 hours
İmgeler Dünyası
Klasik sosyoloji incelemelerinde mantık, metodoloji ve epistemolojiye çeşitli açıklamalar getirmiş olan yazar, sosyolojinin geleceğine de çeşitli analitik araştırma yöntemleri kullanarak çözümler sunuyor.
Toplumun Mantığı
Toplumun MantığıAli Yaşar Sarıbay · Sentez Yayınları · 201420 okunma
288 syf.
2/10 puan verdi
Seneler önce 18,50 liraya aldığım bir kitaptı. O vakitler neden bu kitabı aldığımı hatırlamıyorum fakat okumayı yarıda kestiğimi hatırlıyorum. Daha sonra yarım kaldığım yerden bitirmek bu zamana nasip oldu. Şimdi ise kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Öncelikle dili çok ağır olan, akıcılığı bulunmayan, bir an önce bitsin diye sızlandığım bir kitaptı. Kesinlikle "her kesime" hitap etmiyor. Normalde sevemediğim, bana hitap etmeyen kitapları okumak için bir gayret harcamam ama nedense bu kitabı bitirmek için çok çaba sarf ettim. Sonunda da gördüm ki yazar kitap yazmamış, çeşitli kaynakları toparlayarak derlemiş, arada da kendi görüşlerini açıklar gibi yapmış. Gerçekten kitap yazmak bu kadar kolay olmamalı! Açıkça ifade ediyorum: Kesinkes okunmasını tavsiye etmiyorum. Konusunda daha derli toplu, bütüncül, çeşitli kaynaklara başvururken kendi görüşlerini de göz ardı etmeyen yazar ve yayınları seçin. Konun etrafından dolanan, rengini belli etmekten çekinen, "miş gibi" yapan tilki karakterlerden uzak durun. Aksi takdirde size hitap eden paragrafların altını çizersiniz ve kitabın kapağını kapattığınızda vaktinizi harcadığınızla kalırsınız. Söylenecek çok daha fazla söz var ama ileriye gitmemek için burada kesiyorum. Takdir her zaman olduğu gibi yine siz değerli okuyucularındır.
Demokrasinin Sosyolojisi
Demokrasinin SosyolojisiAli Yaşar Sarıbay · Timaş Yayınları · 201217 okunma