Bu seriye başlamadan önce, zihninizin dinginliğinden emin olmalısınız. Aksi takdirde roman size hem ağır hem de karmaşık gelecektir. Bir eser hem bu kadar akıcı hem bu kadar sıkıcı nasıl olabilir diye düşünüyorum. Proust bireyin benliğini algılama serüvenini anlatırken hem edebi yönüyle ön plana çıkıyor hem de bilimsel yönüyle. Felsefik yaklaşımlarda mevcut şiirsellikte. Kitap her yönüyle olay kurgusunun içine çekiyor, ancak bir solukta okumak istendiğinde sıkıcı bir hal alıyor ve dikkatli, özenli sindire sindire okunması gerektiğini hatırlatıyor. Bunlarla birlikte kitabın beni sarsan bi tarafı da rahatsız edici derece açık sözlülükle, gerçeklerin yüze vurulması. İnsanı sorgulamaya iten, benliğin üzerine düşüren göremediğimiz bu gerçekleri, süslemden bıçak gibi kesen kelimelerle anlatılması, çarpıcı etki yaratıyor. Romana edebi yönüyle bakılacak olunduğunda, aşk, haz,müzikle,kokularla,tatlarla bütünleşen anılar ve bu anılara duyulan özlem, sevgiye ve şefkate açlık gibi mahrumiyetler görebiliriz. Ama ben romanın iskeletini oluşturan kısmın; duygusal, şiirsel yönünden ziyade bilimsel, çarpıcı ve felsefik yönünün olduğunu düşünüyorum. Belkide bana en çok hitap eden yönü bu olduğu için olabilir. Nihayetinde kişinin bir eserden aldığı, kendine pay ettiği mesaj, asıl alması gereken mesajdır diye düşünüyorum. Bu yüzden bu romanı henüz ilk kitabını bitirmişken söyleyebilirim ki, bir kalıba sokmamız mümkün değil. Romandan beklentiniz ne olursa olsun, Proust bunu karşılayacaktır. Serinin 2.kitabına geçmek için SABIRSIZLANMIYORUM. Çünkü ilk kitabın yüzüme vurduklarını, tabir-i caizse acı gerçekleri sindirmek, olaylara Proust’un baktığı açıdan bakmak istiyorum. Seriyi bitirmek uzun zaman alacak…Bu yüzden bu romanı okumayı uzun bir yolculuğa çıkmak gibi düşünebiliriz. Rahat ve acele etmeden tadını ve anlamını çıkararak okumanızı tavsiye ederim.

Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,210 okunma

·

385 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşegül