En sevdiğim şairlerden biriyle geldim bugün. Şiir, nesir ve fikir dünyamızın müstesna bir ismi olan
Abdurrahim Karakoç , yirminci asır Türk edebiyatının önemli ediplerinden; inanç, ideal, kültür ve aksiyon adamlarından; üslûp sahibi naşirlerinden; son devir Türk şiirinin şahdamarlarından ve "dünün, bugünün, yarının" şairlerindendir.
Abdurrahim Karakoç 'u çok nahif, aşk adamı olduğunu düşünürdüm hep fakat bu eseri okunduktan sonra sivri dilli bir kaleminin olduğunu da farkettim.
Bu eser, dörtlüklerden oluşan bir eleştiri kitabıdır. Kitabı okurken Karakoç'un hiç çekinmeden dönemin eleştirilecek tüm noktaları eleştirdiğini, özellikle Ecevit hükümetini yerden yere vurduğunu çok net bir şekilde görebilirsiniz. Halk dilinde güçlü, cearetli ve sivri bir kalemi var. Özellikle bu eserde Karakoç'un fikir ve düşüncelerinin net bir şekilde görebiliyoruz.
Güzel ve özel bir kitap. Okunmalı ve okutulmalı...
DERVİŞ bulduk ki okuya-üfleye
Bay ECEVİT dedi başka çare yok.
Bayılan krizi soktuk küfeye
Bekliyoruz şifadan emmare yok.
13.03.2001
Devlet hasta, devletin hâli perişan
Devleti temsil eden vali perişan
Devletin başındaki devlet bihaber
Yaralandı Devlet-i Ali perişan.
16.03.2001
Bir başka örneği de çalıştığı gazeteden ayrılırken olmuştur. İstifa mektubuna gördüğüm lüzum üzere istifa ediyorum yazması gerekirken.. Gördüğüm lüzumsuzluklar üzerine istifa ediyorum diyerek çalıştığı gazeteden istifa eder.